Examples of using "Regent" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi yağmur yağıyor mu?
Orada yağmur yağar.
Yağmur yağıyor mu?
Yağmur yağıyor.
Kesintisiz yağmur yağıyor.
Yağmaya devam ediyor.
Bu gece yağmur yağabilir.
Şimdi yağmur yağıyor mu?
Hemen hemen hiç yağmur yağmıyor.
Dışarıda yağmur yağıyor.
Hâlâ yağmur yağıyor.
Yağmur yağmıyor.
Aşırı derecede yağmur yağıyor.
Burada yağmur yağıyor.
Her yerde yağmur yağıyor.
- Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor!
- Bardaktan boşanırcasına yağıyor!
Her zaman yağmur yağıyor.
Hâlâ yağmur yağıyor mu?
Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
Maalesef bugün yağmur yağıyor.
Bugün yağmur yağabilir.
Dünden beri yağmur yağıyor.
Orada çok sık yağmur yağar mı?
Aralıksız yağıyor.
Şu an dışarıda yağmur yağıyor.
Hollanda'da yağmur yağar.
İsveç'te yağmur yağar.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
Aman Allah'ım yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Geçen perşembeden beri yağmur yağıyor.
Yıl boyunca çok yağmur var.
- Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.
- Eğer yağmur yağarsa o gelmeyecek.
Yağmur yağdığında sokakları sel bastı.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Yağmur yağıyor ama herhangi bir şekilde gideceğiz.
Boston'da ne sıklıkta yağmur yağar?
Bu yıl çok yağmur yağmıyor.
Dışarı çıkmayın çünkü yağmur yağıyor.
Şükür Tanrım, nihayet yağmur yağıyor.
Yarın yağmur yağarsa, gitmeyeceğim.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Yağmur yağmıyorsa gidelim.
Yağmur yağmazsa ben de dışarı çıkacağım.
Yağmur yağsa bile gitmek zorundayım.
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Şiddetli yağmur yağsa bile gideceğim.
Yarın yağmur yağsa da gideceğim.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
- Eğer yarın yağmur yağacaksa, evde duracağız.
- Yarın yağmur yağacaksa, evde duracağız.
Muhtemelen yağmur yağacak.
- Yarın yağmur yağmayacağını umuyorum.
- Umarım yarın yağmur yağmaz.
Yağmur yağıyor, bu yüzden evde kalmalısın.
Yarın yağmur yağarsa televizyon seyredeceğim.
Şiddetli yağmur yağıyor.
Her yağmur yağdığında çatı sızdırır.
Yarın yağmur yağarsa evde kalalım.
- Yarın yağmur yağarsa pikniğe gitmeyeceğim.
- Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.
Eğer yarın yağmur yağarsa gitmeyeceğim.
Yağmur yağması halinde, gitmem.
Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
Yarın yağmur yağmazsa çimi biçeceğim.
Yine yağmur yağıyor!
Umarım, bu akşam yağmur yağmaz.
Yağmur yağma ihtimaline karşı bir şemsiye almayı unutma.
- Yağmur olasılığına karşı şemsiyeni almayı unutma.
- Yağmur yağma ihtimaline karşı şemsiyeni almayı unutma.
Bugün yağmur yağabilir.
Son birkaç gündür çok yağışlıydı.
Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.
Muhtemelen yağmur yağacak.
Yeniden yağmur yağıyor.
- Bugün hala yağmur yağacak mı?
- Bugün hâlâ yağmur yağacak mı?
Yağmur yağdığında suyun kanalize olup burada birikeceğini hayal edebilirsiniz.
Ah sevgilim, yağmur yağıyor, ve ben zaten çamaşırı kurutmak için dışarı astım; ne yapmalıyım?