Translation of "Bill" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Bill" in a sentence and their turkish translations:

Kom op, Bill.

Haydi, Bill.

Bill schreide urenlang.

Bill saatlerce ağlamaya devam etti.

- Bill is in Japan geweest.
- Bill was in Japan.

- Bill, Japonya'daydı.
- Bill Japonya'daydı.

Bill heeft veel vrienden.

Bill'in birçok arkadaşı var.

Bill is altijd eerlijk.

- Bill her zaman dürüsttür.
- Bill her zaman dürüst.
- Bill daima dürüsttür.

Mag ik Bill spreken?

Bill ile konuşabilir miyim?

Bill stopte met roken.

- Bill sigarayı bıraktı.
- Bill sigarayı kesti.

Hoi, Bill. Hoe gaat het?

Merhaba, Bill. Nasılsın?

Bill komt volgende week terug.

Bill gelecek hafta geri gelecek.

Bill zit in de redactie.

Bill yazı işleri kadrosunda.

Bill is mijn beste vriend.

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

Bill werkt in de autoverkoop.

Bill'in işi otomobil satmaktır.

Bill heeft veel originele ideeën.

Bill'in çok sayıda orijinal fikirleri var.

Bill is in Japan geweest.

Bill, Japonya'daydı.

Bill doorzocht het hele huis.

Bill bütün evi araştırdı.

John is slimmer dan Bill.

John Bill'den daha zeki.

Bill, doe de deur open.

Bill, kapıyı aç.

Bill was door een inbreker vermoord.

Bill bir saldırgan tarafından öldürüldü.

Bill is zenuwachtig voor het examen.

Bill sınav hakkında sinirli.

Bill werd gedood door die man.

Bill o adam tarafından öldürüldü.

Bill heeft de misdaad niet begaan.

Bill suçu işlemedi.

Niemand weet waar Bill naartoe is.

Bill'in nereye gittiğini kimse bilmiyor.

Bill gaat om de dag vissen.

Bill günaşırı balık tutmaya gider.

Ik heb je lang niet gezien, Bill.

Uzun süredir seni görmedim, Bill.

Bill werd boos en schold Dick uit.

- Bill çıldırdı ve Dick'e ağzına geleni söyledi.
- Bill sinirlendi ve Dick'e küfretti.

Bill Gates is de stichter van Microsoft.

Bill Gates, Microsoft'un kurucusudur.

Bill is twee jaar ouder dan ik.

Bill benden iki yaş daha büyük.

Bill heeft me een mooie jurk gemaakt.

Bill bana güzel bir elbise yaptı.

Bill is niet zo groot als Bob.

Bill Bob kadar uzun değil.

Jack en Bill waren erg goede vrienden.

Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.

- Ik heet William, maar jij mag me Bill noemen.
- Ik heet William, maar u mag me Bill noemen.
- Mijn naam is William, maar u mag me Bill noemen.
- Mijn naam is William, maar jij mag me Bill noemen.

Benim adım William ama sen bana Bill diyebilirsin.

- Tom is er al, maar Bill is nog niet gekomen.
- Tom is er al, maar Bill is nog niet aangekomen.

Tom çoktan burada, ama Bill henüz gelmedi.

Ik heb Bill voor een lange tijd niet gezien.

Ben uzun bir süredir Bill'i görmedim.

Bill nam zijn kleine broer mee naar de dierentuin.

Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

Ik kan Bill en zijn broer nooit uit elkaar houden.

Bill'e asla erkek kardeşinden bahsedemem.

Bill stond vroeg op om de eerste trein te halen.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

- John maakte misbruik van de zwakheid van Bill.
- John profiteerde van Bills zwakke plek.

John Bill'in zayıflığından istifade etti.