Examples of using "Arriveerde" in a sentence and their turkish translations:
Ben çok erken vardım.
Oraya çok erken vardım.
Tam zamanında geldin.
Karanlık nasıl hızlı çöktüyse...
Tom üç dakika erken geldi.
O, kitap dolu bir bavulla geldi.
O, oğlunun geldiği gün öldü.
İslam Surinam'a 19. yüzyılın sonlarında ulaştı.
Tom 2.30'da vardı, Mary kısa bir süre sonra vardı.