Translation of "Achterlaten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Achterlaten" in a sentence and their turkish translations:

Zal het een indruk achterlaten."

izlerini bırakırlar."

Wilt u een boodschap achterlaten?

Bir mesaj bırakmak ister misiniz?

Kan ik een bericht achterlaten?

Ben bir mesaj bırakabilir miyim?

Ik moet een bericht achterlaten.

Mesaj bırakmalıyım.

Ons als generaals voor hem achterlaten ! "

bizi onun generalleri olarak bırakın ! "

Waar kan ik mijn fiets achterlaten?

Bisikletimi nereye bırakabilirim?

Zo kunnen we hem niet achterlaten.

Biz onu bu şekilde bırakamayız.

Zo kunnen we Tom niet achterlaten.

Tom'u böyle bırakamayız.

Zo kunnen we haar niet achterlaten.

Biz onu böyle bırakamayız.

Als we hem achterlaten zal hij doodbloeden.

Onu bırakırsak, kanamadan ölür.

Ik zal een fooi voor haar achterlaten.

Ona bir bahşiş vereceğim.

- Laat alsjeblieft niets achter.
- Niets achterlaten, a.u.b.

Lütfen geride hiçbir şey bırakmayın.

...en we moeten nadenken over wat we achterlaten.

Artık arkada ne bırakacağımızı düşünmeliyiz.

Laten we deze hier achterlaten en ergens schaduw vinden.

Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.

...een groep mensen achterlaten die beter is dan zijzelf.

kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.

Ik zal dit pakket bij de Jones achterlaten wanneer ik naar mijn werk ga.

Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.