Examples of using "تغطي" in a sentence and their turkish translations:
binlerce kilometreyi o küçücük ayaklarıyla kat ediyorlar
pembe bir buğu tabakasına benzer bir şey görüyorum.
Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.
ve bu bulut güneş sistemini kaplıyorsa
Toprak, sadece kara parçasının yüzeyini kaplayan ince bir örtü
Bakın, örümcek ağları bu küçük oyuntuları doldurmuş.
dünya savaşlarına ve ötesine kadar her şeyi kapsayan yüzlerce başlık içerir