Translation of "يقف" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "يقف" in a sentence and their turkish translations:

من يقف هناك؟

Orada kim duruyor.

يقف يسوع في الوسط

İsa tam olarak merkezde duruyor

مدمّرين كل شيء يقف أمامهم.

ve düşmanın önündeki her şeyi yok etti.

من يقف هناك هو توم.

Orada duran adam Tom'dur.

أخيراً ارتاح ولكنه لا يقف هكذا.

Artık rahat ama oturmuyor bir yerlerde.

يقف أمام السبورة السوداء ليعلم شعبه.

Gidiyor, kara tahtanın başında halkını bilgilendirmeye çalışıyor.

الرجل الذي يقف هناك هو أبي.

Orada duran adam benim babamdır.

تغطي الباب الذي كان يقف جايسون خلفه

pembe bir buğu tabakasına benzer bir şey görüyorum.

أنني سأكون الشخص الذي يقف بجوار مديري.

bulaşık yıkarken buluyorum kendimi.

‫يمكنني رؤيته،‬ ‫إنه يقف هناك ويلوح بذراعيه.‬

Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.

‫يمكنني رؤيته،‬ ‫إنه يقف هناك يلوح بيديه.‬

Onu görebiliyorum, orada kollarını sallıyor.

- مثل "مايدان". - من كان يقف وراءهم؟ اليمينيون.

-Maidan gibi. -O grupların arkasında kim vardı? Sağ kanat.

كوتوزوف الان يقف بين نابليون و كالوقاء

Fakat Kutuzov hala Kaluga yolunu tıkıyordu.

- وقف وراء الباب.
- كان يقف وراء الباب.

O, kapının arkasında duruyordu.

فإن العمل يقف في طريق علاقتك بأصدقائك وأحبائك.

iş, arkadaşlarınızla ve sevdiklerinizle aranıza girer.

معظم الآن يقف خلده التماثيل البرونزية في مقدونيا.

Şimdi çoğu Makedonya'daki bronz heykellerle ölümsüzleşiyor.