Translation of "العقارب" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "العقارب" in a sentence and their turkish translations:

‫تذكر أن العقارب الصغيرة خطرة.‬

Unutmayın, akrepler küçükse tehlikelidir.

‫إنه متخصص في أكل العقارب.‬

Kendisi, akrep yeme uzmanı.

‫أريد السم من كيس السم بإحدى العقارب.‬

Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.

‫تتمتع العقارب بطبقة رقيقة ‬ ‫تغطي هياكلها الخارجية،‬

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

‫تحب العقارب الشجيرات الصغيرة ‬ ‫والاختباء أسفل الصخور.‬

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

‫يمكن لهذه العقارب الصغيرة أن تكون قاتلة.‬

Bu akrepler ölümcül olabiliyor.

‫وبحكم التجربة،‬ ‫كلما زاد حجم العقارب قل خطرها.‬

Deneyimlerime dayanarak, daha büyük akreplerin daha az zehirli olduğunu söyleyebilirim.

العناكب و العقارب و القِرْدان هم من الحيوانات العنكبوتية .

Örümcekler, akrepler ve keneler eklembacaklılardandır.

‫يمكن لجسده حجب الألم‬ ‫الناتج من أكثر سموم العقارب خطورة.‬

Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.

‫سبب توهّج العقارب عند تعرضها‬ ‫للأشعة فوق البنفسجية لا يزال غامضًا.‬

Akreplerin morötesi ışık altında neden parladığı gizemini korumaktadır.

‫حسناً، فلنر إن كان ‬ ‫فخ العقارب هذا الذي أردت أن نصنعه قد نجح.‬

Tamam, bakalım yaptığımız akrep tuzağı işe yaradı mı?

‫يتغذى على البق والحشرات الضارة‬ ‫وحتى العقارب السامة.‬ ‫لكن هل ترجح كفة الجيد على السيئ؟‬

zararlı böceklerle ve hatta zehirli akreplerle besleniyor. Ama özrü kabahatinden büyük mü?