Examples of using "يفعل" in a sentence and their turkish translations:
hiç kimse inanmaz.
Ama yapmadı.
Herkes ne iş olsa yapar abi ama bu adam hakkaten yapıyor
ben de saklanmayı seçerdim.
acaba bugünküler yapabiliyor mu?
manyetik alan ne işe yarıyor
Tom şimdi ne yapıyor
Ne yapmak istersin?
Tom onu yapmayacak.
Jamal mı? O burada ne yapıyor?
Fadıl hiçbir şey yapmadı.
Tıpkı binanın kendisi gibi.
bir süre hiçbir şey yapmadı,
Anahtarı da ne yapıyordur diye sorduğumuzda
Amerika'da ne işi vardı ki
işte o arkadaşımız bize şunu yapmıyor mu?
Beraber yapmak istiyor üstelik
Aklı başında biri bunu yapmaz.
Tom odasında ne yapıyor?
Burada kıyma ne gezer?'' demiş.
Fadıl harekete geçmek zorunda olduğuna karar verdi.
Peki Amerika'da ne işi vardı değil mi?
Mars'ta pramit'in ne işi varki
bize kim ne yapabilir ki?
insanoğlu buna ne yapabilir ki
Tom ilk önce ne yapacağını bilmiyordu.
Tom'un onu asla yapmayacağından eminim.
Tom onu ne zaman yapmayı denedi?
Nasıl bir insan bunu yapar ki?
hayatımda çok faydalı bir iş yapıyor,
peki bu kadar kuyruklu yıldızın oort bulutunda ne işi var?
Depremleri de üstünde durduğumuz boğa mı yapıyormuş bari
Birileri yapar biz sadece bakarız
işte karıncalar da bunu yapıyor fakat yemiyorlar
O kişi bir şey yapmak istemiyor.
Belki Tom yardım için bir şey yapabilir.
Bu hatayı yapan ilk kişi değilsin.
Gerçekten Tom'un bunu yapmasını istiyor musun?
Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.
Ama ne yapıyor, öğretmenlerin temsilcilerini topluyor ve diyor ki --
Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.
Vücut geliştirme şampiyonu bana virüs hiçbir şey yapmaz ya
Charles'ı bana yardım ettirmeye çalıştım fakat o etmedi.
Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
İşte Steve Jobs'da bilgisayar yapmak istiyor
Mecburen ne yaptı? Hazırladı CV'yi gönderdi.
Peki Google'ın ana mantığı ne?Ne yapıyor?
umarım her biriniz de kendi yöntemlerinizle böyle yaparsınız.
buğday ve nohut aşı gibi şeyler yapıp dağıttığını biliyoruz
Oğlun Almanya'da ne yapıyor?
Tom ondan isteneni yapar.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle biliyor.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle bilir.
Ve empati kurmak zorunda kalmazsak maalesef çoğumuz empati kurmuyor.
ve hiç kimse sevdiği biri için daha fazlasını yapamaz.
ama kimin kimle nasıl bir dostluk yaptığı da kimseyi ilgilendirmez
bu arada arılar karıncalara hiçbir şey yapamazlar.
Ve bu, herkesin yaranın ilerlemesini izleyebilmesi ve
Bir insan elinden geleni yapmalıdır.
Büyük bir olayın son anını yakalamıştım. "Bu hayvan ne yapıyor?" diyorsun.
yapmayan ya da yapmak için başka yollar bulanlar