Translation of "ورقة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "ورقة" in a sentence and their turkish translations:

وأعطاني ورقة.

bir kağıt uzattı önüme.

ورقة مَن هذه؟

Bu kimin gazetesi?

حجرة، ورقة، مقص.

Taş, Kağıt, Makas

وعندما يُطلب منك اختيار ورقة،

Ve bir kart seçmeleri istendiğinde

وجدت ورقة برتقالية مكومة في مطبخي.

mutfakta buruşuk, turuncu bir kâğıt parçası buldum.

شراء ورقة يانصيب لا يضمن الربح،

Piyango bileti almak kazanmanı garantilemez

وأضف 11 لأي ورقة بها صورة.

ve eğer resimli bir kart seçtiyseniz 11 ekleyin.

وأصرت على حمل ورقة الاقتراع معي.

Benimle oy pusulasını tutmakta ısrar etti.

أعطاني توم ورقة مكتوب عليها عنوانه.

Tom bana üzerinde adresi yazılı olan bir kağıt parçası uzattı.

- إنها مئة دولار.
- إنها ورقة نقدية من فئة المئة دولار.
- إنها ورقة نقدية من فئة المائة دولار.

O, bir yüz dolarlık banknottu.

فمثلًا إذا اخترت ورقة الستة سباتي فأضف ستة،

Mesela, sinek altılı seçtiyseniz sayınaza altı ekleyin,

ويمكن أن يستغرق شهرًا بأكمله لهضم ورقة واحدة .

Tek bir yaprağın sindirimi bir ay sürebilir,

كان أن السحر الحقيقي لا يُنجزُ على ورقة،

asıl sihir kağıt üzerinde olmuyor.

ليس هو السبب الذي يمنعك أن تشتري ورقة اليانصيب .

sadece piyango bileti almanı engellemez

كنا أيضا موضوع ورقة بحثية حائزة على جائزة تسمى

Aynı zamanda ödül kazanan bir araştırma makalesinin konusuyduk.

لكنه هو وجيرانه السجناء صنعوا رقعة للهوِ دون ورقة

o ve komşu mahkumlarının kağıttan masa oyunları yaptıklarını