Translation of "واحدا" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "واحدا" in a sentence and their turkish translations:

سنجد واحدا.

Bir tane bulacağız.

المفتاح ليس واحدا

Anahtar bir tane değilki

أريد واحدا آخر.

Bir diğerine ihtiyacım var.

سأعيرك واحدا إن شئتَ.

Eğer istersen sana bir tane ödünç veririm.

أحتاج قطا واحدا فقط.

Sadece bir kediye ihtiyacım var.

ماتوا واحدا تلو الآخر.

Onlar birbiri ardına öldü.

وأعتقد أن لدي واحدا هنا،

Cebimde buna uygun bir şey var.

يريد فنجانا واحدا من الشاي فقط.

O sadece bir bardak çay istiyor.

هل بإمكاني أن أصبح واحدا من أصدقائك الجدد أيضا؟

Ben de senin yeni arkadaşlarından biri olabilir miyim?

وأنا لم أقل أن هناك حلا واحدا يناسب كل ذلك

her-şeye-uyan-tek-bir-çözüm olduğunu söylemiyorum;

يتم الكشف عن الأسرار الخفية لهذا المبنى واحدا تلو الآخر

bu yapının da gizli sırları teker teker ortaya çıkmakta şimdi

- إنه ليس منّا.
- لا ينتمي إلينا.
- لا يكون واحدا منّا.

O bizden biri değil.

واستنتجوا أنّ واحدا من هذه التساؤلات هو حتما أهمّ من البقيّة.

bu sorulardan birinin diğerlerinden daha önemli olduğunu söylerler.

كان الاقتصاد الياباني واحدا من أسرع الإقتصادات نموا في عام 1980.

Japonya, 1980'lerde en hızlı büyüyen ekonomilerden biriydi.