Examples of using "بإمكاني" in a sentence and their turkish translations:
Ben bütün onları okuyabilirim.
Yarın gelebilirim.
Onunla gidebilir miyim?
Nasıl yardımcı olabilirim?
- Bekleyin. Onu ben silebilirim.
- Bekleyin. Onu silebilirim.
Ona çek verebilir miyim?
Ne yapabilirim?
Ben oynamak için dışarı çıkabilir miyim?
Nehirde yüzebilirim.
Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Yarın seni ziyaret edebilir miyim?
Bir fil yiyebilirim.
Tabii çocukluk saflığımla birinden birini seçeceğimi zannettim.
Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?
Gürültüye katlanamıyorum.
- Yüzebilirim.
- Yüzme biliyorum.
Bu ikisi arasındaki farkı açıklayamam.
Sana aşkımı nasıl gösterebilirim?
Oraya nasıl gidebilirim?
Size yardım edebilir miyim, efendim?
Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Arabamı buraya park edebilir miyim?
anlatabildim mi bilmiyorum
Acıya daha fazla katlanamam.
Sana yardım edeyim mi?
ancak bunu biraz daha fazla anlayabilirdim.
her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.
Saat kaçta orada olabilirim?
Biletimi havaalanında alabilir miyim?
Girebilir miyim?
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Size nasıl yardım edebilirim?
- Size nasıl yardımda bulunabilirim?
- Ne istemiştiniz?
Artım gerçek arkadaşlarımın nerede olduğunu görebiliyorum.
İkincisi, 'sanki Jason'a yardım edebilirdim gibi' diye düşünüyordum.
- Tenis oynayabilirim.
- Ben tenis oynayabilirim.
- Tenis oynamasını biliyorum.
Ben de senin yeni arkadaşlarından biri olabilir miyim?
Hadi hayal edelim ya da ben sizinle sözlü olarak paylaşayım
güreş ringini hazırlamada yardım etmek istediğimi söyledim.
Misafir odasında kalabilirim.
Bu CD'yi ödünç alabilir miyim?
Ne yapabilirim dedim. Hacettepe Üniversitesi'nde
Sana bugün net bir cevap veremem.
Dizüstü bilgisayarınızı bir süre ödünç alabilir miyim?
Bu işi yalnız yapamam.
“Onu hâlâ, savaşın en sıcak olduğu noktada, erkeklerle konuşarak
Yapamam.
Keşke konsere gidebilsem.