Examples of using "نبات" in a sentence and their turkish translations:
ve doğada herhangi bir bitkinin
Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.
Uzun otlar Orta Amerika boyunca her yerde bulunur.
Hindistan cevizi yemek istiyoruz.
Pekâlâ, biraz daha dal toplayalım.
Bakın, şu hasırotları aslında gayet iyidir.
Kuş yumurtaları var. Dikenli karaçalıya yerleştirilmişler.
dünyada hayal edebileceğiniz her çeşit flora da dahil.
Demek bir altınfıçı kaktüsüyle savaşmamı istiyorsunuz?
Bakın, önümüzde uzun otlardan oluşan bir duvar duruyor.
Burada sığınak yapabileceğim tek şey ıslak çalılar, yosun ve taşlar.