Translation of "نريد" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "نريد" in a sentence and their turkish translations:

نريد لحما.

Et istiyoruz.

- نريد معرفة السبب.
- نريد أن نعرف لماذا

Biz sebebini bilmek istiyoruz.

نريد شيئاً جديداً.

Biz yeni bir şey istiyoruz.

نريد جملا مكتملة.

Tam cümleler istiyoruz.

نريد أن نذهب

Gitmek istiyoruz.

نريد حلاً سلمياً.

Barışçıl bir çözüm istiyoruz.

نريد طيف الأحاسيس بأكمله

her tür duyguyu isteriz.

نحن جميعاً نريد أسباباً.

Hepimiz nedenler olsun istiyoruz.

نريد حقنا ضد الفاشية!

faşizme karşı hakkımızı istiyoruz!

هو سألنا ماذا نريد.

O bize ne istediğimizi sordu.

نريد السلام في العالم.

Dünyada barış istiyoruz.

نحن نريد أن نكون سعيدين وأصحّاء في المستقبل، نريد أن نكون ناجحين،

Gelecekte mutlu ve sağlıklı olmayı, başarılı olmayı isteriz;

نحن بالتأكيد نريد الشعور العاطفي

Biz kesinlikle duygusal anlamda hissetmek isteriz.

لأننا لا نريد أبناء أبنائنا

Çünkü çocuklarımızın çocuklarının sporları izlemesini

لا نريد العودة لعصر الرومان

Roma çağına geri dönmek istemiyoruz,

نريد الحصول على يوم جيد،

Her günü güzel geçirmek

إذا كُنا نريد اقتصادًا جديدًا،

yeni bir ekonomi modeli istiyorsak

الآن عندما نريد تحقيق حلم

Artık bir hayalimizi gerçekleştirmek istediğimizde

إنه أمر نريد أن نكرره.

ve bu duyguyu yinelemek istiyoruz.

هذا ما نريد أن نعرفه.

Bilmek istediğimiz budur.

لا نريد إلا أخذها لبيتها.

Sadece onu eve götürmek istiyoruz.

نريد حقا ان نساعد توم.

Gerçekten Tom'a yardım etmek istiyoruz.

لا نريد الذهاب مبكرا جدا.

O kadar erken gelmemize gerek yoktu.

هذا ما نريد أن ننصرف عنه

Kaçmak istediğimiz şey işte budur.

جميعنا نريد الحصول على أيام جيدة.

Hepimiz her gün güzel bir gün geçirmek isteriz.

لا نريد أن نكون سعداء فيه.

tek bir gün bile yoktur.

وبقدر ما نريد أن نبغضهم لذلك.

Bunun için onlardan nefret etmek istesek de

يبدو أننا نريد قادة ساحرين ومسلّين،

Etkileyici ve eğlenceli liderler istiyor gözüküyoruz

لكننا نريد رؤيته من مجال أوسع

ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik.

يمكننا فقط إشعال النار وقتما نريد

sadece her istediğimiz zaman ateş yakabileceğiz

نريد ترجمات طبيعية لا ترجمات حرفية.

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

نحن نريد شراء منزل فى بوسطن.

Boston'dan bir ev almak istiyoruz.

نريد أن نأكل نبات جوز الهند.

Hindistan cevizi yemek istiyoruz.

وهذا ما نريد أن نشغل عنه أنفسنا

Dağıtmak istediğimiz şey işte budur!

"نحن لا نريد أن نجعل الدور متنوعاً."

"Bu role farklı görünen birilerini seçmeyi düşünmüyoruz."

نريد أيضًا العثور على بعض المعلومات الصغيرة

Aynı zamanda da bazı küçük bilgilere de ulaşın istiyoruz

نطلق على أنفسنا ما نريد أن نُعرف به:

Kendimizi adlandırılmak istediğimiz gibi adlandırıyoruz:

نحن نختار إذا كنا نريد ان نعمل جولة.

Dönüş yapmamız gerekiyorsa biz seçeriz.

‫نريد أن نكون في مكان عال، خارج المياه.‬

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

‫حسناً، نريد الإمساك به ‬ ‫ووضعه في زجاجة المياه.‬

Tamam, bu ufaklığı alıp onu bu su şişesine koymalıyız.

نريد قسمه. أيمكنك أن تحضره لنا في طبقين؟

Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?

إلى الحصول على أي أغنيةٍ نريد، متى ما أردناها.

istediğimiz herhangi bir şarkıya ne zaman istersek ulaştık.

‫نريد أن نُطلق هذا الشيء‬ ‫والطيران به للأسفل بأمان.‬

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

‫ولا نريد أن نضل الطريق‬ ‫من دون مصدر للإضاءة.‬

Bir ışık kaynağı olmadan  mahsur kalmak istemeyiz.

نريد أن نعيش في عالم لن يضيع فيه شيء.

Öyle bir dünyada yaşamak istiyoruz ki, kaybedilen hiçbir şey olmasın.

نريد أن يكون كل شاب في المدرسة، يتعلم ويتدرب،

2030 yılına gelindiğinde her genç okula gitsin, öğrensin, eğitim alsın

ر.ه: صحيح، نحن نريد من الناس أن يقولوا الحقيقة.

RH: İnsanların doğruyu söylemesini istiyoruz

إن كنّا فعلاً نريد أن نكون راضين عن وظائفنا،

eğer gerçekten kariyerlerimizde tatmin olmak istiyorsak,

لو كنا نريد مساعدة شبابنا بأن يهربوا من فخ الكمالية

Eğer gençlerimize mükemmellik tuzağından kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak

نريد أن نأخذ هذه الأفكار ونجد لها سبلاً لتوسيع نطاقها

Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.

نحن أيضًا نستمتع أثناء القيام بذلك ، نريد الاستمتاع أثناء المشاهدة

Biz de eğleniyoruz bunu yaparken sizde izlerken eğlenin istiyoruz

نريد أن نفعل مثلهم ونريد أن نفعل ذلك بشكل أفضل منهم

aynısını yapmak hatta daha iyisini yapmak istiyoruz.

‫هذا المكان مخيف للغاية‬ ‫ولا نريد الاستمرار هنا أطول مما ينبغي.‬

Burası oldukça ürkütücü  ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.

لذلك لدينا حمى نعم ولكن لا يمكننا أن نحترق وقتما نريد

yani ateşimiz var evet ama her istediğimiz zaman yakamıyoruz

نحن لا نريد ان نروي لك ارقاماً فقط فالامارات لم تعتمد

ekonomisine bağlı değildi Sadece yağ. Liderler

لكننا لا نريد فقط الأحاسيس الجسمانية التي تجعلنا نعرف ما نشعر به

istemediğimiz şey sadece; duyguyu bize bildiren bedensel hislerdir.

في بعض الوقت نريد فقط أن نسترخي ونشاهد شئ ك"نايلد إت!"

Bazen rahatlamak ve "Nailed It" gibi bir program izlemek istersin.

- كلنا يرغب بالنجاح.
- كلنا نرغب بالنجاح.
- الكل يريد النجاح.
- كلنا نريد التفوق.

Hepimiz başarı istiyoruz.

هذا لا يعني أننا لا نريد أن نشعر بشيء ما عن طريق العاطفة

Duygusal bir şey hissetmek istemediğimizden değil.

غدا سنذهب إلى المدرسة كي نسجل أنفسنا في الدرس الذي نريد الالتحاق به.

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.

وما نريد أن نحظى به حقًّا هو الكثير من الجمل بالكثير من اللغات.

Ve bizim gerçekten istediğimiz çok sayıda-ve herhangi-dillerde çok sayıda cümlelere sahip olmaktır.

‫حسناً، نريد أن نفكر كيف‬ ‫يمكننا استخدام جزء من هذه الجثة‬ ‫للحصول على وجبة أفضل.‬

Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.

ولكن مع ذلك كانت السعادة التي حظينا بها عندما ذهبنا هائلة ، ربما لا نريد الخروج

ama yinede gittiğimizde aldığımız zevk muazzamdı yahu herhalde çıkmak istemezdik

نريد رؤية كل ما هو فريد في اللغات. ونريد كذلك أن نرى تطور اللغات خلال الزمن.

Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.

نريد أن نوصل أدوات اللغة إلى المرحلة التالية. نريد أن نرى إبداعات في مجال تعليم اللغات. ولا يمكن لهذا أن يحصل بدون مصادر لغوية متاحة للجميع والتي لا يمكن بناؤها بدون مجتمع والمجتمع لا يمكنه المساهمة بدون منصات فعّالة.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

ولا بد أن تكونوا على علم بأننا لا نريد من جيشنا أن يبقى في أفغانستان ولا نسعى لإقامة قواعد عسكرية هناك

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.

لكن هذه ليست الصورة الكاملة. تتويبا ليس مجرد قاموس جمل مفتوح، وتعاوني، ومتعدد اللغات فحسب. بل إنه جزء من نظام نريد بناءه.

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.