Examples of using "مكاناً" in a sentence and their turkish translations:
Dünya turistler için tehlikeli bir yer oldu.
Mağara içeriye kadar uzanıyor. Burası kamp için fena bir yer değil.
Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için
Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.