Translation of "‫بلدة" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "‫بلدة" in a sentence and their turkish translations:

يعش فاض في بلدة صغيرة.

Fadıl küçük bir toplulukta yaşıyor.

‫يبدو أنها بلدة تعدين قديمة مهجورة.‬

Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.

‫بلدة مثل هذه ستكون مكاناً مناسباً تماماً‬

Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için

أنا أعمل في بلدة بالقرب من روما.

Ben, Roma'ya yakın bir yerleşim yerinde çalışıyorum.

تفضل بزيارة بلدة باسانج شيربا في خرائط Google

Google Haritalar'da Pasang Sherpa'nın kasabasını ziyaret edin

- نشأت ليلى في مجتمع محافظ.
- نشأت ليلى في بلدة محافظة.

Leyla muhafazakar bir toplumda büyütüldü.

- ولد سامي في بلدة ريفيّة.
- ولد سامي في مجتمع ريفي.

Sami kırsal bir toplulukta doğdu.

بعد حصار دام ثلاثة أيام، أمر قواته باقتحام بلدة تاوريني الرئيسية.

ordusuna Taurini'nin ana kasabına akın emri verir

جان ديو سولت من بلدة صغيرة في جنوب فرنسا ، وتم تجنيده في Régiment

Jean-de-Dieu Soult, güney Fransa'da küçük bir kasabadan geliyordu ve 16 yaşında