Translation of "ستكون" in Turkish

0.026 sec.

Examples of using "ستكون" in a sentence and their turkish translations:

مشاعرك ستكون سلبية

şunlar gibi olumsuz duygular hissedeceksin;

‫ستكون نهاية اللعبة!‬

O zaman oyun biter!

ستكون لديكم أحذية:

ayakkabılarınız var,

هل ستكون مسطحة

düz olurmu hiç

هي ستكون بخير

O iyi olacak.

ستكون أفضل بأضعاف

Hayatınız artarak iyileşecek.

سعادتنا ستكون غير مستقرة،

mutluluğumuz çok istikrarsız

‫ستكون هذه المهمة صعبة.‬

Bu zor olacak işte.

ستكون هناك مسافة كبيرة

büyük bir mesafe olacaktır

أين ستكون يوم الإثنين؟

Pazartesi nerede olacaksın?

ستكون مشغولاً في الغد.

Yarın meşgul olacaksın.

أعجوبة الرياضيات ستكون هي الحافز،

matematiğe olan merak teşvik edici olacak

‫إن علقت بإحداها،‬ ‫ستكون نهايتك!‬

Bunlardan birine yakalanırsanız işiniz biter!

‫الأمر هو أنك ستكون مخطئاً‬

Ama yanılmış olursunuz.

هي فقط ستكون غير مناسبة

aynı derecede alakasız olurdu.

‫نهارًا، ستكون مرئية لكل المفترسات.‬

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

ويعلمون بأن العدالة ستكون هنا.

ve adaletin burada sağlanacağını bildiği yer.

أعتقد أن إجابتك ستكون هذه

cevabınız şu olurdu herhalde

هذه ستكون مهمة خطيرة جداً.

Bu çok tehlikeli bir görev olacak.

جريمة توم التالية ستكون الأخيرة.

Tom'un bir sonraki suçu onun sonu olacak.

ستكون ببساطة مشاعر مزعجة وغير مريحة

Onlara sadece tatsız ve rahatsız edici duygular diyelim.

مبادئ التعليم التي ستكون أساس للجمهورية،

işte o zaman Cumhuriyet'te esas olacak bütün eğitim ilkeleri,

‫ستكون هذه هي مصدر النيران والحرارة‬

Bu hem ateş hem de ısı kaynağı olacak

‫فرصة اللدغ ستكون أقل بهذه الطريقة،‬

Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az,

‫ستكون هذه إحدى آخر سباحاتها معًا.‬

Bu, birlikte son yüzüşlerinden biri olabilir.

‫حجمها كقطة منزلية،‬ ‫ستكون وجبة جيدة.‬

Ev kedisi büyüklüğündeki dişi kolugo doyurucu bir yemek olacaktır.

ستكون إحدى تلك الواحد من عشرين.

20'de 1'den biri olacaktı

ستكون مشغولاً غداً، أليس ذلك صحيحاً؟

Yarın meşgul olacaksın, değil mi?

"ستكون بالتناسب مع درجة التضحيات التي ستقدمونها."

"yaptığınız fedakarlığın derecesi ile orantılı olacaktır."

اذا افضل استراتيجيات ستكون متنوعة بين الأفراد.

Bu yüzden, en iyi stratejiler bireyler arasında değişecektir.

‫بلدة مثل هذه ستكون مكاناً مناسباً تماماً‬

Böyle bir kasaba börtü böcek aramak için

‫كذلك ستكون جميع الكائنات الحية ‬ ‫الموجودة هناك.‬

Burada yaşayan her canlı olacak.

ستكون موافقة احتياجات هذا الجيل تحدياً كبيراً.

onların ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir zorluk.

ستكون في المنزل دون قراءة الآذان مساء

akşam ezanı okunmadan evde olacaksın

هل ستكون في البلاد وقت عيد الميلاد؟

Noel için evde olacak mısın?

لا تقلق. سيارة الإسعاف ستكون هنا قريباً.

Endişelenme. Ambulans yakında burada olacak.

أين ستكون في الأوّل من جانفي 2016؟

1 Ocak 2016'da nerede olacaksın?

نحن متأكدون أنك ستكون على ما يرام.

Biz senin iyi olacağına eminiz.

ستكون مهتماً بأشياء مخنلفة تماماً مرةً أخرى.

yine tamamen farklı şeylere ilgi duyuyor olacaksınız.

"بعد عشرين عاما من الآن، ستكون أكثر إحباطًا

"Bugünden yirmi yıl sonra, yaptığınız şeylerden çok

على الرغم من أنها ستكون صورة سيلفي رائعة .

halbuki çok güzel bir özçekim olurdu.

‫وضللت طريقك هناك،‬ ‫ستكون عرضة للكثير من المشاكل.‬

burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.

‫وفجأة تقطع الحبل.‬ ‫ستكون هذه هي سقطة الموت.‬

kayanın halatı bir anda koparması. O zaman bu bir ölüm düşüşü olur!

‫أي شعلة ستكون في رأيك ‬ ‫المصدر الأمثل للإضاءة؟‬

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

‫أي شعلة ستكون في رأيك‬ ‫المصدر الأمثل للإضاءة؟‬

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

وعندما تتلمس هذه البقعة، ستكون مستعداً لأن تُنقذ.

O noktaya dokunduğunuz anda, kurtarılmaya hazırsınız demektir.

‫ستكون هذه أول مرة‬ ‫تغادر فيها الجراء العرين.‬

Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.

‫خلال فترة 3 أشهر،‬ ‫ستكون مستعدة للإنجاب بدورها.‬

Sadece üç ay içerisinde... ...kendileri de çocuk yapacak hâle gelecek.

‫تذكر أن هذه الصحراء ستكون قاسية.‬ ‫مليئة بالتحديات.‬

Unutmayın, bu çöl zorlu olacak. Birçok zorlukla dolu.

ستكون وظيفته مسح سطح القمر لمواقع الهبوط المستقبلية.

Görevi, gelecekteki iniş yerleri için Ay'ın yüzeyini incelemek olacaktır.

وأن نيكوبوليس ستكون نقطة دخولهم الرئيسية إلى بلغاريا.

ve Nigbolu Bulgaristan'a ana giriş noktaları olacak.

ليبيا. كما ستكون المسئولة على الاشراف على الانتخابات

çekilmesidir . Ayrıca parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin

الفضول حول ما سيحدث، كيف ستكون ردة فعلهم.

çok merak ediyorum ne olacak, nasıl bir tepki verecekler.

هل يمكنكم تخيل كيف ستكون الحياة بدون تلفزيون؟

Televizyonsuz hayatın nasıl olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

‫اعتقد أن 3 أو 4 من هذه‬ ‫ستكون كافية.‬

Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.

قال لي أحدُ الأصدقاء: "(ليلاند)، ستكون رائد فضاءٍ عظيم"

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

ان ناطحة السحاب تلك ستكون قادرةً على الرياح القوية

, ardından her an meydana gelebilecek depremleri yerleştirebilecek.

ستكون الاولى في الشرق الاوسط المتوقع ان يكون للمشروع

var.Ayrıca Faw bölgesindeki sanayi kenti Ortadoğu'da ilk

‫انظر، أحضروا لي دراجة طرق وعرة.‬ ‫مرحى. ستكون مغامرة ممتعة.‬

Bakın, bir arazi motosiklet getirdiler. Bu eğlenceli bir macera olacak.

حيث ستكون النجوم الأكثر سطوعًا هي صاحبة النغمة الأعلى صوتًا

en parlak yıldızların en yüksek sesli olduğunu

‫لأنها ستكون مليئة بالكائنات الضارة ‬ ‫التي ستتسبب في إصابتك بتوعك.‬

Sizi hasta edebilecek bir sürü şeyle dolu olacaktır.

العصا بمثل هذه العصا ستكون صغيرة ، شخص يدعى بعصا فولاذية

böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir

ودون واحد منهم ستكون قيمة باقي الحقول ضئيلة أو معدومة.

Ve birisi olmadan diğerlerinin ya değeri yok ya da çok az var.

كان فاضل يعلم أنّ الشّرطة ستكون في الطّريق إلى هناك.

Fadil polisin yolda olacağını biliyordu.

" إن لم يحبك أحد أبداً، هل تعتقد أنك ستكون أباً جيداً؟"

''Hiçkimsenin seni sevmediğini bilsen iyi bir baba olabilir miydin?''

تعلم يوماً ما انها ستكون زوجةً للرئيس السوري فهي الفتاة التي

Suriye cumhurbaşkanının eşi olacağını asla bilmeyen bir kız ,

- سآخذك إلى مكان آمن.
- سآخذك إلى مكان ستكون فيه في أمان.

Seni güvende olacağın yere götüreceğim.

ظنت أنها ستكون مستقلة مادياً عن والديها عندما تصبح طالبة جامعية.

Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.

‫ونحاول طرده بالمياه والإمساك به هكذا.‬ ‫فرصة اللدغ ستكون أقل بهذه الطريقة،‬

Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az

فاِنه ليس بحاجة الى الخلايا العصبية نفسها، لذا ستكون في حالة سكون.

aynı nöronlara ihtiyaç duyulmaz bu yüzden sessiz kalırlar.

ستكون هناك حاجة إليه في روسيا ، وتم استدعاؤه في عام 1812 ، بقيادة الفيلق الثالث.

Rusya'da ona ihtiyaç duyulacaktı ve 1812'de Üçüncü Kolordu'nun komutasıyla geri çağrıldı.

بعد سلسلة من الرحلات التجريبية غير المأهولة ، ستكون المهمة التالية لنقل رواد الفضاء هي

Bir dizi mürettebatsız test uçuşundan sonra astronotları taşımak için bir sonraki görev

إن محاولة شق طريقه عبر أي من هذه النقاط المحصنة ستكون خطيرة بالنسبة لحنبعل

Bu tahkim edilmiş noktalaradan zorlamayı denemek Hannibal için tehlikeli olacaktı...

ولكن بما أننا لم نفعل ذلك ، فإن 5 لترات من النفط ستكون 400 ليرة ، للأسف.

Ama biz yapmadığımız için o 5 litre yağ 400 lira da olur maalesef