Examples of using "سيأتي" in a sentence and their turkish translations:
- "Ali gelecek mi?" "Sıkıysa gelmesin."
- "Ali gelecek mi?" "Eşek gibi gelecek."
- "Ali gelecek mi?" "Paşa paşa gelecek."
- "Ali gelecek mi?" "Tıpış tıpış gelecek."
O yakında gelecek.
- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.
- Kim benimle gelecek?
- Kim beninle geliyor?
- Tom'un geleceğini düşünüyor musun?
- Sence Tom gelecek mi?
Tom'un geleceğini biliyordum.
Onun geleceğini sanmıyorum.
Tom bizimle yaşamaya gelecek.
Umut ancak o zaman ortaya çıkar.
ama asıl başarı burada gelecekti
Jamal ve Sarah bugün geliyorlar.
O, yarın gelecek mi?
Kuzenlerim birkaç gün içerisinde geliyorlar.
Bizimle kimin geldiğini bilmek istiyorum.
Yapay zekâ rutin işlerimizi bizlerden alacak
"O geliyor mu?" "Onun geldiğini sanmıyorum."
O, bana dörtte geleceğine söz verdi.
Ve bunların hepsi size bir deli saçması olarak gelecek
Onun geleceğini sanmam.
Arkadaşım George ilkbaharda Japonya'ya gidiyor.
Onun trenle ya da arabayla gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.
O, saat kaçta geleceğini söyledi?
Onun gelmeyeceğini düşünüyorum.