Examples of using "لصيد" in a sentence and their turkish translations:
Ben sık sık onunla balık tutmaya gittim.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.
Pekâlâ, bu küçük hayvanları yakalamak için tasarlanmış bir tuzak.
Pekâlâ, bu tuzak küçük hayvanları yakalamak üzere tasarlanmış bir tuzak.
yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.