Examples of using "اعتدت" in a sentence and their turkish translations:
- Ben sigara içmemeye alışkınım.
- Sigara içmemeye alıştım artık.
Eskiden futbol oynardım
Boston'da yaşardım.
Saçlarımı artık eskiden kestirdiğimden daha az sık kestiriyorum
Çok yakın bir dostum ve aslında eskiden birlikte çalışmıştık.
Birkaç yıl önce, yoğun bir yerde çalışıyordum.
Tom'a yardım etmenin benim sorumluluğum olduğunu düşünürdüm.
Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.