Examples of using "أفعى" in a sentence and their turkish translations:
Büyük bir yılan, baksanıza.
Burada bir yılan var ve tüm ilaçlar... Mahvolmuş.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?
On kişiydik ve birkaç gün içinde 2.000 tane yakaladık.
birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.
Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.