Translation of "الرتيلاء" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الرتيلاء" in a sentence and their turkish translations:

‫انظر، ها هو، الرتيلاء.‬

Bakın, bir tarantula.

‫لا يمكننا تحمل ترك الرتيلاء يهرب.‬

Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.

‫أعتقد أنني وجدت عنكبوت الرتيلاء هناك.‬

Sanırım tarantulayı bulduk.

‫نسعى لصيد أفعى مجلجلة‬ ‫وعقرب وعنكبوت الرتيلاء.‬

Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.

‫عنكبوت الرتيلاء، أتراه؟‬ ‫انظر، الرمال تغطيه تماماً.‬

Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.

‫يوجد هناك كذلك ‬ ‫العديد من شعيرات الرتيلاء.‬

Burada bir sürü tarantula tüyü de var.

‫بمحاولة صيد بعض الثعابين ‬ ‫وعناكب الرتيلاء والعقارب،‬

birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayabiliriz

‫قليلًا ما يهرب شيء من نظام مراقبة الرتيلاء.‬

Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.

‫اخترت لي أن أستخدم المياه ‬ ‫لمحاولة طرد الرتيلاء للخارج.‬

Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?

‫حسناً، تريدني أن أحفر ‬ ‫لمحاولة إخراج الرتيلاء؟‬ ‫ها نحن ذا.‬

Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.

‫المهمة هي الذهاب ‬ ‫إلى الصحراء ومحاولة اصطياد‬ ‫بعض الثعابين وعناكب الرتيلاء والعقارب‬

Çölün içerisine doğru ilerleyip birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayıp

‫ترى أعين الرتيلاء مجعدة الشعر الصغيرة‬ ‫ما هو أكثر من الضوء والظل.‬

Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.

‫عادة ما تكون الوسيلة الجيدة ‬ ‫لجعل هذه الرتيلاء تتحرك‬ ‫هي أن تنفخ فيها بخفة.‬

Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.