Examples of using "الرتيلاء" in a sentence and their turkish translations:
Bakın, bir tarantula.
Bu tarantulanın kaçmasını göze alamayız.
Sanırım tarantulayı bulduk.
Bir çıngıraklı yılan, bir akrep ve bir tarantula bulacağız.
Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.
Burada bir sürü tarantula tüyü de var.
birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayabiliriz
Tarantulanın gözetleme düzeneğinden pek bir şey kaçmaz.
Suyla birlikte tarantulayı olduğu yerden çıkartmayı denememi seçtiniz demek?
Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.
Çölün içerisine doğru ilerleyip birkaç yılan, tarantula ve akrep avlayıp
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.
Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.