Translation of "قلب" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "قلب" in a sentence and their turkish translations:

ذلك قلب.

Şu bir kalptir.

لدي قلب.

Bir kalbim var.

‫في قلب مدينته الأم.‬

Tam, atmacanın şehirdeki evinin orta yerinde.

آن لديها قلب حنون.

Ann'in müşfik bir kalbi var.

لديك قلب بارد جدّا.

Çok soğuk bir kalbin var.

هناك قلب في وسط العالم

dünyanın merkezinde bir çekirdek var

قلب الأرض كبير مثل القمر

dünyanın çekirdeği ay kadar büyük

‫إلى قرية نائية‬ ‫في قلب الغابة.‬

bulunan bir köye götürmek.

‫إنها تعرف الطريق عن ظهر قلب.‬

Dişi, yolu çok iyi biliyor.

احفظ هذه الأسماء عن ظهر قلب.

Bu isimleri ezbere öğren.

أول قلب اصطناعي دائم بيوتا سنة 1982،

1982'de Utah'da ilk kalıcı yapay kalp transplantını aldığında

إذا أقررنا أنه عندما نقول: "قلب مكسور"

gerçekten de kırık ve hasarlı bir kalpten bahsediyor olabileceğimizi kabul edersek

وهذه التكاليف هي في الحقيقة قلب المعضلة.

Bu fiyatlar meselenin gerçekten de özünde.

نبض قلب الطفل كان ١٤٣ ، وهذٰا طبيعي.

bebeğin kalp atışı 143'tü, normal oran.

فنحن نتحدث بالفعل أحياناً عن قلب مكسور حقيقي.

tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.

‫لذا سنتوخى الحذر الشديد في قلب هذه الصخور.‬

Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.

‫مجموعة من القنادس ملساء الفراء‬ ‫في قلب "سنغافورة".‬

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

أصبح يتعارف على شكل القلب كأنه قلب يسوع الأقدس.

kalp şekli, İsa'nın Kutsal Kalbi olarak anılmaya başladı.

‫انظر، سنتابع قلب ‬ ‫أي من هذه الصخور الأكبر حجماً.‬

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

من القدرة على قلب الطاولة بطريقة مضحكة مرة أخرى؟

Tabloları bir kez daha komik bir şekilde çevirebilmekten mi?

حفظ جميع من في الصف القصيدة عن ظهر قلب.

Sınıftaki herkes şiiri ezberledi.

بفضل إنضباطهم وتنظيمهم، تمكنوا ببطء من قلب الموازين بقوة شديدة

Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.

رجل فيتروفيان رسم ليوناردو الذي يضع الإنسان في قلب الكون

İnsanı evrenin merkezine koyan Leonardo'nun yaptığı Vitruvius Adamı Çizimi

يجب أن تعرفوا المدينة كلها عن ظهر قلب، وهذا يدعى "المعرفة"

tüm şehri ezbere bilmeniz gerekiyor ve buna 'Bilgi' deniyor.

كل ما عليك فعله هو حفظ هذه الجملة عن ظهر قلب.

Tüm yapmanız gereken bu cümleyi ezbere öğrenmek.

الروسية . قال له: "أنت دائماً مع قلب العدو ، إنها حركة خطيرة للغاية".

talebini reddetti . "Her zaman düşmanı döndürüyorsun," dedi ona, "Bu çok tehlikeli bir hareket."

‫انظر، سنتابع قلب ‬ ‫أي من هذه الصخور الأكبر حجماً.‬ ‫فلنر ما بأسفل هذه الصخرة.‬

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

- على الجميع أن يحفظ تلك الكلمات.
- يجب على الكل أن يتعلموا الكلمات عن ظهر قلب.

Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.