Examples of using "غاضبة" in a sentence and their turkish translations:
Annem kızgın.
Evet o kızgın.
Grace kızgın görünüyordu.
O bana deli oluyor.
O bana kızgın.
Eşiniz size fena halde kızmış.
Yumiko biraz kızmıştı.
O bana kızgın olmalı.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
O niçin öfkeli?
Kızgınken her zaman yaptığım şeyi yaptım.
Tom Mary'nin niçin kızgın olduğunu anlayamıyor.
1460 yılına gelindiğinde, Transilvanya Saxonları Vlad'a karşı öfkelerini