Examples of using "اللون" in a sentence and their turkish translations:
- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.
Jason'ın az önce arkasında durduğu kapıyı örten
- O renk bana güzel görünmüyor.
- O renk benim üzerimde iyi görünmüyor.
O, mavi giyinmişti.
Pekala, öncelikle rengi parlak ve capcanlı yapın
Sadece donuk bir beyaz.
Tom bu rengi sevmiyor.
Mesela, turuncu karnınızı acıktırırken
Sarı, genellikle çok mutlu bir renk olarak anılır.
ama anne bundan sonra, sarı rengi daima tehlikeyle
"Buraya biraz renk katalım," falan diyebildiği için,
Sarı ve yeşilin tonları
Bu kedi gerçekten maviydi.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
Fakat bugün burada renk psikolojisinden bahsedeceğim;
mavi rengi iştahınızı bastırıyor.
çoğu insanı pembe olanı seçeceğini tahmin ettim.
İnsanların %75'i kırmızıyı seçti.
Renk psikolojisinin ana hatları bu şekilde,
Kişinin bir rengi neyle ilişilendirdiği,
ve bebek pembeleşti annesinin kucağında ısındı
Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.
Bütün Amerikan faturaları renk olarak benzerdir.
Renk kadar basit bir şey
Pembe renginin, azılı tutsakları sakinleştirdiği saptanmışken,
İnsanların %70'i pembe olanı seçti.
Bunun uyarısı da sırtlarındaki canlı renk.
Gördüğüm o renkleri tanımlamak için maviye yeni anlamlar yüklemem lazım.
Çoğu kişinin daha ılık tonlu olanı seçeceğini düşünüyordum,
Anne bir anlığına, bulanık bir şekilde sarı rengi görüyor,
Peki ya sürpriz saldırıların ustası, kızıl bir ninja ne yapacak?
Kapkara siyah üzüntünün bir duygu olduğu şekilde bir renktir.
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.
İkincisinde, tek renkli olan renk paletini tamamen değiştirdim.
"Benden uzak dur" diyor. Yapacağımız şey de bu.
Hatta aileler de resimlerdeki renk eksikliklerine bakarak
aşırı derecede sarı rengine maruz kalmak bebekleri ağlatıyor.
kötü bir isim söylediğindedir" yazıyor.