Translation of "والدتي" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "والدتي" in a sentence and their turkish translations:

والدتي معلمة، لم تفكر،

Benim annem öğretmen, hiç düşünmedi,

والدي يخطئ لي والدتي

Babam beni ve annemi özlüyor.

- أمي غاضبة.
- والدتي غاضبة.

Annem kızgın.

كأم، عملت والدتي بجهدٍ كبير

Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini

تصبحين على خير يا والدتي

İyi geceler, anne.

سمعت والدتي تغني في الحمام.

Annemin duşta şarkı söylediğini duydum.

هنا عندما شرحت لي والدتي كل شيء:

İşte o zaman annem bana her şeyi açıkladı.

إذا عطسَ شخصٌ ما في منزل والدتي،

Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem

تعاني والدتي من الخرف ولم تعد تعرفني،

Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu

تركت والدتي المدرسة في مرحلة مبكرة جدًا

Annem okulu oldukça erken bıraktı.

والدتي اخذت دروس فرنسية من عدة سنوات

Annem birkaç yıldır Fransızca dersleri alıyor.

وكنت أرى حالة والدتي تزداد سوءاً كل يوم.

Annemin durumu, gözlerimin önünde her gün daha da kötüye gidiyordu.

من صنع رسومات لعارضات أزياء من كاتلوج والدتي سيرز...

Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da

أصبح الوضع سيئاً جداً، في ذلك الوقت أجلستني والدتي وقالت:

Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,

كان هناك في وقت مضايقة والدتي بالعزف فكرت Kızılok على الناي.

Blok flütle Fikret Kızılok çalarak annemi taciz ettiğim yıllarda da oradaydı.

- أمي لا تتحدث الإنجليزية بشكل جيد جداً.
- والدتي لا تتحدث الإنجليزية بشكل جيد جداً.

Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.