Examples of using "والدتي" in a sentence and their turkish translations:
Benim annem öğretmen, hiç düşünmedi,
Babam beni ve annemi özlüyor.
Annem kızgın.
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
İyi geceler, anne.
Annemin duşta şarkı söylediğini duydum.
İşte o zaman annem bana her şeyi açıkladı.
Mesela biri hapşırdığında annemin evindeysem
Annemde demans vardı ve beni artık tanıyamıyordu
Annem okulu oldukça erken bıraktı.
Annem birkaç yıldır Fransızca dersleri alıyor.
Annemin durumu, gözlerimin önünde her gün daha da kötüye gidiyordu.
Annemin Sears kataloğundaki modellerin çizimlerini yapmaktan tutun da
Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,
Blok flütle Fikret Kızılok çalarak annemi taciz ettiğim yıllarda da oradaydı.
Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.