Examples of using "الحافلة" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs tam kapasite doluydu.
O, otobüs bekledi.
Otobüs bizi saat kaçta alacak?
Otobüsü kaçırdım.
Otobüsü kaçırdığım için geç geldim.
O sadece otobüsü kaçırdı.
Bana otobüs durağını tarif eder misiniz?
Turist otobüsü sınırı geçti.
Tom yanlış otobüse bindi.
Tom yanlış otobüse bindi.
Otobüs on dakika geç kaldı.
Şemsiyesini otobüste bırakmış olabilir.
bir okul otobüsünden biraz daha küçük,
O, otobüste bir şemsiye bıraktı.
Hayat dolu bu ormanın bereketli yaşamı
Otobüs her zaman zamanında gelmez.
Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
İş arkadaşı otobüsü kaçırmış olduğunu iddia etti.
Şu otobüs sizi hayvanat bahçesine götürecektir.
artık bu sefer minibüs şöförünü oynuyor
Ben yanlış otobüse bindim.
Evim otobüs durağına yakın.
İşte otobüs geliyor.
İşte otobüs geliyor!
Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.
Otobüsü kaçırma ihtimalinden dolayı gitmen daha iyi olur.
Yabancı turistler otobüse oturup pencereden dışarı baktılar.
Bu otobüs sizi havalimanına götürecek.
Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.
İstasyona otobüsle gidebilirsiniz.