Translation of "حرب" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "حرب" in a sentence and their turkish translations:

إنه يتيم حرب.

O, bir savaş yetimidir?

نحن في حرب.

Biz savaştayız.

♪ بدون حرب وأمسيات هادئة ♪

♪ Savaşsız ve sakin akşamları ♪

في غمار حرب أو غياهب سجنٍ.

hem de savaş ve hapsolma bağlamında.

سميحة إس هي أول مصورة حرب

Semiha Es ilk kadın savaş fotoğrafçısı

فكتب لنابليون ، "سيدي ، هذه حرب مروعة."

ve Napolyon'a yazarak, "Efendim, bu korkunç bir savaş."

طالب الملك سيجيسموند المستاء بمجلس حرب.

Hayal kırıklığına uğrayan Kral Sigismund, askeri konsey talep etti.

بينما قبل 30 سنة، كانت 23 حرب،

30 yıl önce ise 23 savaş vardı,

كان في حرب باردة في تلك السنوات

O yıllarda soğuk savaş içerisindeydi

تماما مثل حرب أمريكا مع الصين اليوم

Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi

لقد توفي وهو يقاتل في حرب فيتنام.

Vietnam savaşında savaşırken öldü.

لكن حرب أمريكا استمرت هذه المرة مع روسيا

Fakat Amerika'nın bu sefer savaşı Rusya'yla devam etti

بلد يتعافى من حرب أهلية وحشية دامت 27 عاماً.

27 yıllık vahşi bir sivil savaş sonrası toparlanan bir ülke.

‫تريدني أن أجرب ‬ ‫خوض حرب مع نبات الصبار البرميلي؟‬

Demek bir altınfıçı kaktüsüyle savaşmamı istiyorsunuz?

للمستعمرين في حرب الاستقلال ... وشهد هزيمة البريطانيين في يوركتاون.

... ve Yorktown'daki İngiliz yenilgisine tanık oldu.

خسائر مروعة - قبل نهاية حرب قتل ثلث الجيش صربيا

Kayıplar korkunç - sonuna kadar savaş Sırbistan ordusunun üçte biri tarafından öldürüldü

كلا الجانبين المحاصرين في مأزق دموي من حرب الخنادق.

iki taraf da kanlı çıkmaza kapanıyor siper savaşı.

ستذهب و ستعود و لن تموت أبدا في حرب.

Gideceksin, döneceksin, savaşta asla ölmeyeceksin.

ذهب إلى سوريا في أول مهمة له كنقيب أركان حرب

kurmay yüzbaşı olarak ilk kıta vazifesine Suriye’ye gidiyor

كما واجه حرب عصابات في أراغون - تمرد شعبي مدفوع بكراهية

iki hızlı zaferle disiplin ve gururunu yeniden kazandı . Ayrıca Aragon'da bir gerilla savaşıyla karşı karşıya kaldı - Fransız işgalciden

تحت ترميم بوربون ، أصبح سولت وزير حرب لا يحظى بشعبية.

Bourbon restorasyonu altında Soult, popüler olmayan bir Savaş Bakanı oldu.

هي حرب باردة و اصبح من الصعب جداً التنبؤ بها

Bölgedeki Soğuk Savaş, asla öngörülemeyecek bir hal almış durumda.

في العام التالي ، كانت فرنسا في حالة حرب مع النمسا وبروسيا ،

Ertesi yıl Fransa, Avusturya ve Prusya ile savaş halindeydi

قادت روسيا في حرب السنوات السبع ضد فريدريك الكبير ملك بروسيا.

O Rusya'yı Avusturya ve Fransa'nın yanında Prusya'ya karşı savaşa sürükledi.

شعر ناي بالرعب من احتمال اندلاع حرب أهلية ، ووعد الملك بأنه سيعيد

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

و هم يقاتلون المتمردون المسمون بالحوثيين و الذين يقودون حرب بالنيابة لايران

Ki halihazırda İran destekli Hutilerle de çatışma halindeler.

في السنة الماضية، كانت هناك 12 حرب مشتعلة في أجزاء متفرقة من العالم

Geçen yıl dünyada 12 süregelen savaş,

بشكل حاسم ، وعد سوشيت أيضًا بالحماية من العديد من عصابات حرب العصابات الإسبانية الذين

En önemlisi, Suchet ayrıca haydutlardan daha iyi davranmayan

العراق فجأة اصبح منطقة حرب بالنيابة بين السعودية و ايران التي تدعم الاطراف المختلفة

Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.

ألمانيا يعلم أنه سوف يخسر حرب استنزاف طويلة ضد الحلفاء، الذين لديهم قدر أكبر من الموارد.

Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.

لم يكن من الممكن هزيمة رجال حرب العصابات تمامًا ، لكن سوشيت جعل أراجون المنطقة الأكثر أمانًا والأفضل تدبيرًا

Gerillalar hiçbir zaman tamamen mağlup edilemedi, ancak Suchet Aragon'u