Translation of "تقرأ" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "تقرأ" in a sentence and their turkish translations:

- ماذا تقرأ؟
- ماذا تقرأ

Ne okuyorsunuz?

المرأة تقرأ

Kadın okuyor.

ماذا تقرأ؟

Ne okuyorsun?

أمي تقرأ مجلة.

Annem bir dergi okuyor.

- لا تقرأ في هذه القاعة.
- لا تقرأ في تلك الغرفة.

Bu odada okuma.

هي لم تقرأ الكتاب.

O, kitabı okumadı.

إنها لم تقرأ هذا الكتاب.

O, kitabı okumadı.

يوجد امرأة تقرأ في المكتبة

Bir kadın kütüphanede kitap okuyor.

لكنك لن تقرأ أبدا حول هذا.

ama bunu hiçbir yerde okuyamazsınız.

لم أكن أريد أن تقرأ هذا.

- Onu okumanı istemedim.
- Onu okumanızı istememiştim.

أكنت تقرأ كتاباً في ذلك الوقت؟

O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

فعليك أن تقرأ الكثير والكثير من الكتب".

çok ama çok kitap okumalısın" dedi.

سأطلب منك أن تقرأ لي الرسالة يا توم.

Sana mektubu benim için okutturacağım, Tom.

قال لي والدي، لا تقرأ الكتب في السرير.

Babam bana yatakta kitap okumamamı söyledi.

أي ان تقرأ وتستمع لمن لا تتوافق بشدّة معه

Alenen sizden farklı görüşleri olan insanları okuyun ve dinleyin.

إن لم يكن هناك ما تفعله، لمَ لا تقرأ كتابا؟

Yapacak bir şeyin yoksa neden bir kitap okumuyorsun?

وفقًا لمثل إسباني، يجب ألا تقرأ الإنجيل أبدًا، إلا إذا كنت تريد أن تصبح ملحداً.

Bir İspanyol ata sözüne göre eğer ateist olmak istemiyorsan asla İncil okumamalısın.