Examples of using "تجرؤ" in a sentence and their turkish translations:
Bu ne cüret!
Bunu söylemeye nasıl cesaret edersin ?
Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?
Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.
Ne cüretle bunu söylüyorsun?