Translation of "كهذا" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "كهذا" in a sentence and their turkish translations:

أو ربما كهذا.

Ya da böyle.

ومواجهتي لحشد كهذا،

böyle kalabalık bir grup karşısında

غروب كهذا يحمس الجميع،

Bu herkesi heyecanlandırdı

كان ذلك كهذا الشيء قليلا.

biraz buna benzeyen bir şeydi.

لا تقلق بشأن أمر كهذا.

Böyle bir şey için endişe etmeyin.

لم تنام في مكان كهذا؟

Neden böyle bir yerde uyuyorsun?

ومن الخطر التواجد في مكانٍ كهذا.

ve orada olmak çok tehlikeli.

ربما كانت حياتي ثنائي الشرف كهذا

Böyle bir, iki uçlu hayatım oldu galiba

يدفع اكتشاف متعدد المستويات والأبعاد كهذا

Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif

لقد صادفنا شيئًا كهذا بعد سنوات

Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık

مالذي جعلك تقول شيئا غبيا كهذا؟

Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?

كيف لي أن أنسى شيئا كهذا؟

Öyle bir şeyi nasıl unutabilirim?

كيف تجرء على قول شيءٍ كهذا؟

Ne cüretle böyle bir şey söylersin!

لننسى أنّ شيئا كهذا قد حصل.

Bütün bu şeyin olduğunu unutalım.

في عالمٍ كهذا متنوع الثقافات، ومتعددِ الجوانب،

Bulunduğumuz bu çok kültürlü ve kesişimsel toplumda,

أتحداكم أن تدعوا شخصًا كهذا لـ #حوارالقهوة.

#dialoguecoffee örneğinde olduğu gibi o kişiyle görüşün.

‫لكن يصعب الصيد في حقل مفتوح كهذا.‬

Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.

كيف تجرؤ على قول شيء كهذا لي؟

Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?

لا بد أنه غبي ليقوم بشيء كهذا.

Böyle bir şey yapmak için aptal olmalı.

متأكد أن توم لن يفعل شيئا كهذا.

Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.

لا سبب يدفع توم لقول شيء كهذا.

Tom'un böyle bir şey söylemesi için hiçbir sebep yok.

إذًا، لماذا قمنا بشيء كهذا لقضاء شهر العسل؟

Peki balayı için neden böyle bir şey yaptık?

لكن كما تعلمون عندما تحظى بنصر عظيم كهذا

Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda

كان من الغباء مني أن أقترف خطأً كهذا.

Böyle bir hata yapmak benim aptallığımdı.

لم يسبق لنا و أن رأينا انتحارا كهذا.

Bunun gibi görünen bir intiharı hiç görmedik.

‫ربما الجوز الذي تأكله السناجب،‬ ‫أو أي شيء كهذا.‬

Sincap cevizi gibi bir şeyler falan da olur.

- لا تقل شيئاً مثل ذلك.
- لا تقل شيئاً كهذا.

Öyle bir şey söylemeyin.

‫هذا ليس كالمصابيح العادية، بل يبدو كهذا.‬ ‫بالأشعة فوق البنفسجية.‬

Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.

وأعلم أن هناك أشخاص في الجمهور قد يكون مروا بتجربة كهذا

Biliyorum ki dışarıda ve siz seyircilerin arasında

‫فقط أَضخم الحيوانات تجرؤ على القدوم ليلًا‬ ‫إلى مكان مكشوف كهذا.‬

Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.

- ما الذي حملها على فعل شيء كهذا؟
- ما الذي جعلها تفعل ذلك؟

Ona öyle bir şeyi yaptıran nedir?

- لم يسبق أبدا أن رأيت شيئا كهذا.
- لم أرى شيئا مثله أبدا.

- Asla öyle bir şey görmedim.
- Hiç böyle bir şey görmedim.

‫عندما تجد نفسك في موقف كهذا، ‬ ‫لا يصبح لديك خيار،‬ ‫سوى طلب انتشالك.‬

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

- كيف تجرؤ أن تقول ذلك؟
- من أين لك الجرأة أن تقول شيئاً كهذا؟

Ne cüretle bunu söylüyorsun?

لا، يستحيل أن أجمع ذلك المبلغ. لا أستطيع جمع مبلغ كهذا. كنت لأنفقه قبل أن يصل إلى جيبي.

Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.