Examples of using "كهذا" in a sentence and their turkish translations:
Ya da böyle.
böyle kalabalık bir grup karşısında
Bu herkesi heyecanlandırdı
biraz buna benzeyen bir şeydi.
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
Neden böyle bir yerde uyuyorsun?
ve orada olmak çok tehlikeli.
Böyle bir, iki uçlu hayatım oldu galiba
Bu tür çok ölçekli, çok boyutlu bir keşif
Biz yıllar sonra ise şöyle bir şeyle karşılaştık
Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
Öyle bir şeyi nasıl unutabilirim?
Ne cüretle böyle bir şey söylersin!
Bütün bu şeyin olduğunu unutalım.
Bulunduğumuz bu çok kültürlü ve kesişimsel toplumda,
#dialoguecoffee örneğinde olduğu gibi o kişiyle görüşün.
Ama bu kadar açık bir alanda avlanmak zor.
Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?
Böyle bir şey yapmak için aptal olmalı.
Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.
Tom'un böyle bir şey söylemesi için hiçbir sebep yok.
Peki balayı için neden böyle bir şey yaptık?
Ama biliyorsunuz ki böyle büyük bir zafer kazandığınızda
Böyle bir hata yapmak benim aptallığımdı.
Bunun gibi görünen bir intiharı hiç görmedik.
Sincap cevizi gibi bir şeyler falan da olur.
Öyle bir şey söylemeyin.
Bu normal bir el feneri değil, böyle görünüyor. Ultraviyole.
Biliyorum ki dışarıda ve siz seyircilerin arasında
Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.
Ona öyle bir şeyi yaptıran nedir?
- Asla öyle bir şey görmedim.
- Hiç böyle bir şey görmedim.
Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.
Ne cüretle bunu söylüyorsun?
Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.