Examples of using "القدوم" in a sentence and their turkish translations:
Yarın gelebilirim.
- Gelmek ister misin?
- Gelmek ister misiniz?
Her zaman buraya gelebilirsin.
Yarın gelmeye niyetli misin?
Yarın gelemeyeceğim.
Gelmeye devam etti.
Gelebilir misin?
- O yarın gelebilir mi?
- O, yarın gelebilecek mi?
Sonra yarışmacılar da deneyimli gelmeye başladı.
Hasta olduğu için gelemez.
Kimlik kartımızı almak için bizzat bulunmamız gerekiyor.
İşte hiçbir yere gelemezler
Neden gelemiyorsun?
Sen benimle gelebilirsin.
insanların yaşadığı bölgeye gelmesini engellemek
Seninle gelip gelemeyeceğimden emin değilim.
insanların çalışmayı sevdiği ortamları yaratmakla kalmayıp
artık karınlarını doyurabilmek için malesef şehir merkezlerine gelmek zorunda kalıyorlar
Hava karardıktan sonra ancak en büyükler böyle açık bir alana gelmeye cüret eder.
O, hasta olduğu için, gelemiyor.
Neden dün gelemedin?
Annem gelemez.
En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.