Examples of using "الموعد" in a sentence and their turkish translations:
Ben, randevuya geç kaldım.
Tren zamanında vardı.
Ben de sıfır randevu icat ettim.
Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.
Trafik kazası yüzünden randevuya geç kaldı.
Sıfır randevu bir içecek ve bir saat demek.