Translation of "رائعة" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "رائعة" in a sentence and their turkish translations:

‫رائعة!‬

Güzel!

شخصيتها رائعة.

Onun harika bir kişiliği var.

الذكريات أشياء رائعة.

Hatıralar büyüleyici şeyler.

الأرض رائعة جداً.

Dünya gayet güzel.

ليست رائعة فقط،

sadece harika değil,

هذهِ فكرة رائعة.

O parlak bir fikir.

هذه قصيدة رائعة.

O harika bir şiir.

بدت ليلى رائعة.

Leyla mükemmel görünüyordu.

الحيوانات رائعة والبشر مرعبون.

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

‫إنها حيوانات رائعة جداً.‬

Son derece muhteşem bir hayvan.

كنت أحظى بمباراة رائعة،

Güzel bir maç geçiriyordum,

والغريزة التكتيكية ظلت رائعة.

taktik içgüdüsü mükemmel kalmaya devam etti.

لكنها ميزة رائعة حقًا.

Ama gerçekten çok güzel bir özellik.

أعدت لنا وجبة رائعة.

O bize harika bir yemek pişirdi.

إنها رائعة جداً عليك.

Çok naziksiniz.

هذه الألعاب النارية رائعة!

Bu havai fişekler muhteşem.

ظننت أنّها فكرة رائعة.

Bunun harika bir fikir olduğunu düşündüm.

‫بالنسبة للناجي،‬ ‫هذه أنباء رائعة!‬

Hayatta kalmak isteyen için bu harika bir haber!

نعم، أعلم، لكنّ هذه رائعة.

Evet, biliyorum ama bunlar harika.

إنّها فكرة رائعة، أليس كذلك؟

Bu gerçekten dâhice bir fikir.

بنيتُ قاعدة جماهيرية رائعة حقًا،

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

ثم بدأت أشياء رائعة تحدث،

Sonra tüm bu harika şeyler olmaya

كان سامي يعيش حياة رائعة.

- Sami'nin harika bir hayatı vardı.
- Sami'nin harika bir hayat yaşadı.

ماري طباخة رائعة، أليس كذلك؟

Mary harika bir aşçı, öyle değil mi?

إذا كانت رائعة، حدد الموعد الأول.

Eğer tanışma harikaysa ilk randevunuzu ayarlarsınız.

قال نكات رائعة وسأل أسئلة جيدة.

harika espriler yapıyor ve çok güzel sorular soruyordu.

"مهلًا، لديها فكرة رائعة، دعونا نستمع".

"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."

- هذه القلعة جميلة.
- هذه القلعة رائعة.

Bu kale güzeldir.

- كم رائع أنتَ!
- كم رائعة أنتِ!

Ne kadar güzelsiniz!

طريقة رائعة لاستكشاف تلك الأطر بطريقة أخلاقية.

uç bir ahlak tarzında keşfetmekte harika bir yol.

كتب نجف أوغورلو أشياء رائعة جداً حقاً.

Necef Uğurlu çok şahane şeyler yazdı gerçekten.

تحصل على كل المجد لصد تصويبة رائعة،

ve iyi bir kurtarış yaptığınızda tüm övgüleri alırken

وأعلنوا ذلك للناس مع عمليات إطلاق رائعة

Ve bunu büyük lansmanlarla insanlara duyurdular

حسناً .. لنفعل ذلك اذاً انها فكرة رائعة

SJ: Tamam, hadi yapalım, harika bir fikir.

على الرغم من أنها ستكون صورة سيلفي رائعة .

halbuki çok güzel bir özçekim olurdu.

إذا، فممارسة الرياضة طريقة رائعة لتحسين أداء المتعلمين،

Bu yüzden egzersiz öğrenciyi geliştirmenin müthiş bir yolu.

فيقولون "هذه فكرة رائعة" أو "هذه فكرة شنيعة."

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

لأنها تمكنكم من القيام بأشياء رائعة فيما يتعلق بالضوء.

çünkü ışıkla inanılmaz şeyler yapmanızı sağlıyor.

على سبيل المثال، الروبوتات رائعة في العمل المتكرر والمقيّد،

Örneğin, robotlar tekrarlanan ve kısıtlı çalışmalarda mükemmeldir

‫نعم، استمتع أحد الذئاب‬ ‫برحلة خلوية رائعة في هذا الكهف.‬

Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.

- كانت خطبة توم ممتازة.
- كانت الكلمة التي ألقاها توم رائعة.

Tom'un konuşması mükemmeldi.

في حملة مستقلة رائعة ، احتجز النمساويين بالقرب من نيس ، ثم طاردهم

Parlak bir bağımsız kampanyada, Avusturyalıları Nice yakınlarında tuttu, sonra onları

كانت تلك تجربة رائعة جدا، ولكنها أيضاً كانت منذ أربعة أعوام.

Harika bir deneyimdi ama dört yıl oldu.

كما مع رجال الأعمال والمثقفين، والعلماء. كانت لديه ليونة رائعة في الطباع.

bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.

‫إنها كلبة رائعة.‬ ‫اسمها "دانا"، وهي كلبة إنقاذ ‬ ‫من فصيلة "سان برنار".‬

O inanılmaz bir kız.  Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.

يعتقدون أنه أمر رائع ، يقول الجميع ، "أغنية رائعة ، فقط الشيء ، لنبدأ في

Harika olduğunu düşünüyorlar, herkes "Süper şarkı, tam da bu

ولكن لا تزال هناك أحداث رائعة. هذا الرجل يعطي أيضا أخبار عن المستقبل.

Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.