Examples of using "تأخر" in a sentence and their turkish translations:
Bazıları geç kaldı.
Pekâlâ, geç oluyor.
Çok mu geç?
Merak ediyorum - o neden geç kaldı?
Bana öyle geliyor ki tren geç kaldı.
Trafik kazası yüzünden randevuya geç kaldı.
Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.
Ben on dakika geç kalan 10.30 trenine bindim.