Examples of using "الموجودة" in a sentence and their turkish translations:
hem de daha az söylemektense
ama son zamanlardaki mevcut araştırmalar
ve aslında bu eldeki atomlar ile burdaki atomlar
yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,
içerisinde bulunduğu gezegenlerin çekim kuvvetinden kaynaklı
Burada yaşayan her canlı olacak.
Surfshark, etraftaki en iyi VPN'lerden biridir.
yerleşik sistemlerinden her birini denetleyerek günün
Bu evde kaç tane kedi vardır?
şu anda bulunan Ayasofya, 3. Ayasofya'dır
Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek
dünyada olmayan partiküllere rastlandı
Bu masadaki aile de hastalandı.
Kendi sınıfıma, Atatürk köşeme iki tane madeni para koydum.
ama bu diyette bulunanlar güvenli.
İnsan saç ve tırnaklarındaki keratin lifinden oluşan boynuz
Samanyolu galaksisindeki yıldızlardan daha fazla.
Yani vücudunuzdaki 600 trilyon hücrenin çoğu bakteri.
Ve bugünkü damga ise yalnızlıkla alakalı.
tümünden daha fazla karbon var,
Diyet özellikle sindirim yolundaki mikrobiyomu etkiliyor
Gelecek atağı bekleyen Kartacalı askerler kayalıklar üzerinde sıkı durdular.
şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.