Examples of using "المعلم" in a sentence and their turkish translations:
ortaokulda öğretmeninin gözünü morartıyor
Ahmet hoca olarak söylemiyorum bunu.
Öğretmenler Günü geliyor. Herkes paylaşır onu zaten.
Sonra ana haberde fedakâr öğretmen diyorlar bana.
kutsal meslek yapan öğretmen ek iş yapmak zorunda
o saatten sonra kontrol öğretmenin elinde zaten
eğer zaten böyle bir öğretmenimiz varsa vay halimize
İyi bir öğretmen öğrencilerine karşı sabırlı olmalıdır.
O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım.
öğretmen filminde ise maaşı yetmeyen bir öğretmen var
aynı zamanda öğretmen ekranındaki bir şeyi öğrencilerle paylaşabiliyor
Bu büyük usta 1519'da 67 yaşında gözlerini hayata yumdu artık
Öğretmen işini kaybetti çünkü hata yapan öğrencileri acımasızca azarladı.
programı öğretmen açtı. Sanki dersteymiş gibi artık