Examples of using "الأخبار" in a sentence and their turkish translations:
haber sunuculuğu yaptı
- Haberi duydunuz mu?
- Haberi duydun mu?
İyi haber ise şu:
Size iyi bir haber vereyim,
Ama iyi haberler şu ki:
çünkü yalan haber onu yok ediyor.
şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik
Haber büyük karışıklık yarattı.
Ben şimdi televizyondaki haberleri izleyeceğim.
Haberi duyduğunda solgunlaştı.
Radyodaki haberi dinledin mi?
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
yahu haber sunucusu bu adam yahu
medya da haberler türemeye başladı
Sonra ana haberde fedakâr öğretmen diyorlar bana.
kötü haberden öğrenmede en kötüleriydi
Ki bu da iyi haberlerin bana uğramadığı anlamına geliyor.
İnsanların pek çoğu sabah haberlerini
Tupamaro'lar bir kez daha uluslararası basında manşet oldu.
İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay
haber sunucuları prompter ile program yaparlar
gelelim bu medyadaki haberlere
Mission Control personeli endişeyle haberleri bekledi.
Bu nedenle bu haberi paylaşıyorum.
Yalan haber sadece gazetecilik için kötü değil.
Bu yalan haber kültürünü durdurmanın tek yolu.
Hükümet, kesinti raporlarını haber yapmadı.
Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.
Ve bana bir şans vermeleri umuduyla haber kanalına gönderdim.