Translation of "بعمل" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "بعمل" in a sentence and their turkish translations:

لقد قمت بعمل رائع

Seviye tespit sınavında başarılı oldunuz!

لقد قمت بعمل رائع.

Mükemmel bir iş yaptın.

لم سنرغب بعمل ذلك؟

Bunu niye yapmak isteyelim ki?

هل قمت بعمل أي بحث؟

Hiç araştırdınız mı?

فأنت تقوم بعمل شَق هنا،

Buradan bir kesik açarsınız

البدء في القيام بعمل إضافي

ek işler yapmaya başlıyor

قمتَ بعمل جيد يا جمال.

İyi bir iş yaptın, Jamal.

وأنه يثبتُ نفسه للقيام بعمل جيد.

ve kendi kendini kanıtlaması.

نقوم بعمل ذلك إلكترونيًا باستخدام شرائحنا

Biz de bunu çiplerimizle elektronik olarak yapıyoruz;

قوموا بعمل شيء، وقولوا أي شيء.

müdahale edin, bir şey söyleyin.

هذا سيجعل البدء بعمل ما أكثر سهولة

Bu, bir şeye başlamayı çok daha kolay hale getirecek

ولذا لفعل هذا، سأقوم بعمل حيلتين الليلة.

Bunun için, bu gece iki numara yapacağım.

وكيف تقوم مع أمها بعمل الواجبات المنزلية

annesi ile birlikte ödev yaptığını,

يريد الناس القيام بعمل مهم، ويريدون المرونة،

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

لكن ما علاقة الأمر بعمل هؤلاء الأشخاص؟

fakat bunun, bu insanların yaptıkları eserlerle ne ilgisi var?

المعلم المقدس يجب أن يقوم بعمل إضافي

kutsal meslek yapan öğretmen ek iş yapmak zorunda

تقوم خوادم الأخبار بعمل برامج مع الموجهات

haber sunucuları prompter ile program yaparlar

سأقوم بعمل فيديو آخر عن ذلك لاحقًا

bununla ilgili daha sonra bir video daha yapacağım size

أولًا، لا تقوموا بعمل شيء يؤذي الآخرين.

Zarar vermeyerek başlayın.

- إنك تبلي حسناً.
- أنت تقوم بعمل جيد.

Çok iyi yapıyorsun.

لحسن الحظ فإن بعض مجتمعاتنا تقوم بعمل ذلك.

Şanslıyız ki bazı topluluklar tam da bunu yapıyor.

ومع هذا المشروع، سنقوم أيضًا بعمل شيء جديد

Ayrıca bu proje ile yeni bir şey de yapmış olacağız.

الآن بعد أن قام المعلمون بعمل شيء لطلابهم

e şimdi öğretmenler öğrencilerine bir şey yapıyor diye

"هل هم يكذبون أم أنهم؟" قمنا بعمل فيديو

"Yalan mı söylüyorlar yoksa?" diye bir video çekmiştik

ما هو السبب الحقيقي لعدم رغبتك بعمل هذا؟

Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?

قمت بعمل مكتبة فسألني الصحفي، "لماذا وضعت هذه المكتبة؟"

Ben kitaplık yaptım diye bana gazeteci soruyor, “Niye kitaplık yaptın?”

سأقوم بعمل فيديو عن هذه في أقرب وقت ممكن

Bunlarla ilgili de sizlere en kısa zamanda video hazırlayacağım

أو سأقوم بعمل لم أكن أعرفه أبداً في حياتي وسأكون مُعِداً.

ya da hayatımda hiç bilmediğim bir işi yapacağım ve televizyoncu olacağım.

أعتقد أنني سأقوم بعمل جيد جدا في إنهاء تلك المدرسة الجيدة،

O iyi okulu bitirirken çok iyi bir mesleğimin olacağını düşünüyorum,

‫قمنا بعمل رائع بالوصول إلى هذا الحد،‬ ‫ولكن الأمور ستزداد صعوبة.‬

Buraya gelinceye kadar harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

لكن فلاد سرعان ما وصله الخبر وقام بعمل كمين للجيش القادم

sonrasında Vlad duyumu alır ve orduyu pusuya düşürür, çaresiz Dan, Vlad'a düello teklif edecektir

قال إذا لم يكن لدي أدمغة وقمت بعمل فيديو ، سيبدو هكذا

Beynim olmasaydı ve video çekseydim buna benzerdi demiş

لكن مع دخول طقس الربيع الدافئ، قام الجنرال القرطاجي بعمل غير متوقع

Ilık bahar aylarının gelişiyle Kartacalı general beklenmeyeni yapıyor.

تم تبرير قرارهم عندما فاز الفيلق السادس بعمل رائع في Elchingen ، والذي

emirleri görmezden gelmeye teşvik etti. Kararları, Altıncı Kolordu Elchingen'de

وقد قمنا بعمل هذه الدراسات في مقرات علمية كمختبر "ساينتستس" في جامعة هارفارد

ve bu çalışmaları Harvard, burada New York Mount Sinai,

لقد قمت بعمل جيد من خلال تربية ثلاثة أطفال صالحين وتزوجك المرأة الصحيحية.

Üç güzel çocuk yetiştirip doğru kadınla evlenmekle iyi iş başardın.

‫قمنا بعمل رائع بوصولنا إلى هذا الحد‬ ‫ولكن الأمور على وشك أن تزداد صعوبة.‬

Buraya kadar gelerek harika bir iş çıkarttık, ama işler çok daha zor hâle gelmek üzere.

‫لقد قمت بعمل رائع ‬ ‫بأنك أوصلتنا إلى هذا الحد،‬ ‫ولكنني الآن من يحتاج إلى الترياق.‬

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.

أتت محادثة كلمة مرور دافنشي ، التي لا تزال عرضة للنكات اليوم ، بعمل قام به في ذلك الوقت

Bugün hala daha esprilere konu olan Da Vinci'nin şifresi muhabbeti o dönemlerde yaptığı bir eserle ortaya çıktı

لكل فرد يقوم بعمل الحق في أجر عادل مرض يكفل له ولأسرته عيشة لائقة بكرامة الإنسان تضاف إليه، عند اللزوم، وسائل أخرى للحماية الاجتماعية.

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.