Examples of using "المالية" in a sentence and their turkish translations:
Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.
tahvil, bono, borsa
Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.
Örneğin, maddi kayıp:
bunun ekonomik bir gerçeklik olmadığını gördüm.
hatta finansal bilgilerimiz bile bu yerde.
Finansal hizmetlerin maliyetleri her ülkede yükseliyor.
Borsayla uğraşan insanlar bilir. Bu neredeyse imkansızdır.
Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum
Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı
Borsa bu yıl birkaç kez, tek bir gün içinde % 1'den fazla düştü.