Translation of "أيضاً" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "أيضاً" in a sentence and their turkish translations:

واجهنا أيضاً

Ayrıca

أنا أيضاً.

Ben de.

ذهبت أيضاً.

Ben de gittim.

- يتكلم الفرنسية أيضاً.
- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.

O Fransızca da konuşabilir.

وأخبرني الشباب أيضاً أنهم قلقون أيضاً بشأن العمل،

Ayrıca gençler bana istihdam konusundaki kaygılarını

عدم الخبرة أيضاً،

Ayrıca deneyimsizlik,

والقواعد ستثبت أيضاً.

ve dil bilgisi de yerleşmeye başlayacak.

وكنت منهكةً أيضاً.

ve bitkin düşmüştüm.

‫وهذا أيضاً. انظروا.‬

Aynı bunun gibi, bakın.

أخبرني الشباب أيضاً

Ayrıca gençler bana

ولكني أيضاً شغوف

ve küresel pazarda

هذه تفاحة أيضاً.

Bu da bir elma.

أنا مدرس أيضاً.

- Ben de bir öğretmenim.
- Ben de öğretmenim.

أحب الكعك أيضاً.

Ben de keki severim.

وهذا مهمٌ، أيضاً.

ve bu da önemlidir.

- لا يعجبني ذلك أيضاً.
- أنا أيضاً لا يعجبني ذلك.

Ben de ondan hoşlanmıyorum.

ونرتدي ملابس عجيبة أيضاً.

ve üzerimize ilginç kostümler giyeriz.

لكن أيضاً مع لاوعينا.

bilinçaltımızla da inşa ediyoruz.

ويسبب أيضاً بعض التغيرات

Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak

وهي أيضاً في مكان،

Ve ayrıca orada, günün her saati

والمتنافسون أيضاً عديمو الخبرة.

hem yarışmacılar deneyimsizdi.

‫هناك أيضاً مشكلة ثقافية.‬

Ayrıca kültürel bir sorun var.

إصغِ إليها جيدا، أيضاً.

aynı zamanda dinleyin.

لكنها أيضاً فرصةٌ كبيرة.

Ayrıca büyük bir fırsat da.

لهم ولكن أيضاً معهم.

umut ve fırsat bırakmak bizim vazifemiz.

وكان موضوعاً رئيسياً. أيضاً...

konusu ele alındı. Ayrıca...

كان توم هنا أيضاً.

Tom da oradaydı.

هل ذهب سبوت أيضاً؟

Spot da gitti mi?

أنا أيضاً أحب الموسيقى.

Ben de müzik seviyorum.

أريد أن آتي أيضاً

Ben de gelmek istiyorum.

هل تَعَلَمَ اليابانية أيضاً؟

O da Japonca öğrendi mi?

هل أنت جديد أيضاً؟

Sen de mi yenisin?

هل توم هناك أيضاً؟

Tom da orada mıydı?

مممم...أظن ذلك أيضاً.

Mm- hm. Ben de öyle düşünüyorum.

أعطني أيضاً بعض الحليب .

Bana da biraz süt ver.

أنتَ تُفكِّرُ كثيراً أيضاً

Sen de çok fazla düşünüyorsun.

ذهبت إلى هناك أيضاً.

Ben de oraya gittim.

نعم، أظن ذلك أيضاً.

Evet. Ben de öyle düşünüyorum.

أودّ سماع صوتك أيضاً.

Ben de, sesinizi duymak istiyorum.

- أنا أيضاً.
- أنا كذلك

Ben de.

وأدركت أيضاً أن صمتي، صمتَنا،

Ve sonra, bu kötü davranışların sürmesine, sessizliğimin,

وكان الجمهور أيضاً عديم الخبرة.

hem seyirci deneyimsizdi.

ويجب أن ترفضوها أنتم أيضاً.

Bunu siz de yapmalısınız.

ومن المحزن أنهن محقات، أيضاً.

Ne yazık ki yine haklılar.

ولكن أيضاً سائقي الشاحنات والسائقين

kamyon ve otomobik sürücüleri

ولكنه أيضاً تحدث عن الفخر

Fakat aynı zamanda, destek ve güç vermek

ستقدر أيضاً على رؤية الآخرين،

başkalarını da görüyorsunuz:

جين تلعب كرة المضرب أيضاً.

- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.

أنا أيضاً كنتُ في نيويورك.

Ben de New York'a gittim.

تشعر بالحماس، لكنك تشعر بالتوتر أيضاً،

Heyecanlı ama aynı zamanda gerginsiniz

بل أنهم يتعرضون أيضاً لسوء الفهم

yanlış anlaşılmaları

ونحتاج أيضاً التوقف عن لوم الآخرين،

ve diğer insanları,

حينها فإننا نأمل مشاركتها عمداً أيضاً.

sonra umarım kasıtlı bir paylaşımda da bulunabiliriz.

وتسري هذه الروابط أيضاً على الحيوانات.

Bu ilişkilendirilmeler hayvanlar için bile geçerli.

وضعناه في مكان بايهان، وفردوس أيضاً.

bayağı bütün deneyimimizi aslında kötüye kullandık.

ثم بدأ المتسابقون أيضاً في القدوم.

Sonra yarışmacılar da deneyimli gelmeye başladı.

ويتوجّب علينا أيضاً العمل مع الرجال.

Ayrıca erkeklerle de çalışmalıyız.

‫تناولت أيضاً وجبة خفيفة‬ ‫أثناء الطريق.‬

Yolda küçük bir atıştırmalık bile yedim.

‫ولكنه أيضاً يوفر لك ما تتبعه‬

aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

‫ولكنه أيضاً يوفر لك ما تتبعه.‬

aynı zamanda takip edilecek bir şey de sunuyor.

لكنهم أخبروني أيضاً أنهم لديهم مخاوف.

Ancak bana korkularından da bahsediyorlar.

كما تعلمون لقد رأيتم الألم، أيضاً.

Biliyorsun, acıyı sen de gördün.

"جي إل" تحدث أيضاً عن الأطفال،

GL ise, çocuklar ve bu mahallede yaşamanın

والشفاء أيضاً يستغرق الكثير من الوقت،

İyileşme de ayrıca zaman alıyor.

لكن أيضاً لمن يعانون من الفقر،

Ayrıcalıklı insanlar olarak

وانضمّ إلى حركة التحرير الوطنية أيضاً.

O da Ulusal Kurtuluş Hareketi'ne katılmıştı.

تضمّ أكبر عدد من الأطفال أيضاً.

en çok çocuk sahibi olanlar.

وهي آكلة لحوم، وهو نادر أيضاً.

ve etobur, bu da gayet enderdir.

هذا جميل ، و ذلك أيضاً جميل.

Bu güzel ve o da güzel.

ولكنني أعتقد أن هذا أيضاً خاطىء.

Ama bence bu da doğru değil.

أتعلمون أمراً؟ الأمر ينطبق أيضاً على المشاعر

Biliyor musun, bu duygular için de geçerlidir.

إنهم أيضاً يعِدُون الشبان بالأشياء التي يحتاجونها:

Ayrıca bu gruplar gençlere çok arzuladıkları şeyleri vaadediyor:

نعشق هذه الجملة. المعلمون أيضاً يحبونها كثيراً.

Bayılıyoruz bu lafa zaten. Öğretmenler de çok bayılır.

ربما أنتم أيضاً عندما تنظرون لهذا الفصل،

Sanırım belki de siz o sınıfa baktığınız zaman,

هذا الإنسان أيضاً كان يعيش هذا الحلم.

Bu insan da bu hayali yaşayan bir insandı.

إضافة إلى الحيوانات، كان هنالك أشخاصٌ أيضاً.

Orada, hayvanlara ek olarak insanlar da vardı.

أعتقد أيضاً أنهم ليسوا منفتحين على الابتكارات.

Ayrıca yeniliklere açık olmadıklarını düşünüyorum.

ومن وجهة نظرها، فإن روحها ستستأنفه أيضاً.

onun duygusu, onun ruhu ona çok hitap edecek.

ورأيتُ أيضاً أن بسبب الشعور بالخوف والذنب،

Aynı zamanda daha az korku ve suçluluk hissedeceklerinden

لكن هذا يتناسق أيضاً مع نظرية منافسة

Ama bu, muhalif teoriyle de uyumlu.

أطلعني الشباب أيضاً أنهم قلقون حيال العنف.

Gençler ayrıca bana şiddetle ilgili kaygılarından bahsediyorlar.

وبهذه الكلمات انضم هو أيضاً إلى القتال

Savaşa katıldı.

- قتلتم الصناعة. - لا، لدينا زهور طبيعية أيضاً.

-Sektörü bitirdiniz. -Canlı çiçeklerimiz de var.

حدث كلّ ذلك في فترة عصيبة أيضاً.

O sırada... Oldukça zor bir dönemdi.

‫ولكن انظر، هنا أيضاً،‬ ‫بعض عصي النار.‬

Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.

يعرف "مهرجان الربيع" بالعام الصيني الجديد أيضاً.

Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.

ولكني أتمنى أيضاً أن أقوم بصناعة فرق لكم.

Fakat ayrıca sizin için de farklılık yaratmayı umuyorum.

انها مرتبطة أيضاً مع مستويات أعلى في الخرف

Ayrıca bunamanın da ileri seviyesiyle ilişkilidir.

‫يبدو أنه يوجد منجم هناك،‬ ‫لنفحصه هو أيضاً.‬

Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.

‫انظر، هناك أيضاً صرصور حقل عالق بها، أترى؟‬

Baksanıza, yakalanmış bir cırcır böceği bile var, gördünüz mü?

هيلي سميث: وكل الإناث كُنّ حول ذلك أيضاً.

HS: Tüm dişiler de onun civarındalar.

حتى من قبل الأطفال الذين يصبحون المثليين أيضاً.

hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile.

- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.
- يستطيع التكلم بالفرنسية أيضا.

Fransızca da konuşuyour.

لذلك أعتقد أن الخطوة الثانية أيضاً لا تفيد.

Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.

أنكم أيضاً ستكونون افضل إن إعتزلتم وسائل التواصل الاجتماعي.

daha iyi olacağına gerçekten ikna edebilecek miyim.

وما عرفته أيضاً هو أن المجموعات المتطرفة، المجموعات الإرهابية،

Ayrıca aşırılık yanlısı bu grupların, terörist grupların