Examples of using "شعرت" in a sentence and their turkish translations:
Utanç duydum
Şoktaydım.
- Üzgün hissettim.
- Ben üzgün hissettim.
Kendimi kötü hissettim.
Onların yüzünü kara çıkarmıştım,
Çok savunmasız hissediyordum.
Dania baskıyı hissetti.
Bizi korkutup kaçırmak istiyordu.
Süzülüyormuş gibi hissediyordum;
Daha nefret dolu hissetikçe de...
İşte acıyı o an hissettim...
iki dünyamın arasından düşüyor gibiydim.
ve hiç bir şey hissetmiyordum.
Aslında, ben onur duydum.
Yakıcı bir acı hissetti, kıvrandıracak şiddetteydi.
kendimi yalnız hissettiğimde bana yoldaşlık ettiğin için
yüzümden gözyaşlarımın aktığını hissettim.
içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.
Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.
- Rüzgârın yüzüme vurduğunu hissettim.
- Yüzüme vuran rüzgarı hissettim.
Eğer uykun gelirse sadece bana söyle.
Sanki soğuk bir el bana dokunuyormuş gibi hissettim.
Sanki biri iğne sokmuş gibi oldu... Tak!
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
Bunu gerçekten hissedebiliyordum. O büyük yaratığı.
iletişim becerimin gitgide arttığını hissettim.
Telefonumun cebimde titreştiğini hissettim.
Sanki karnıma bir çatal saplamıştı
Kaybolmuş gibiydim ve bu döngüye bir kez girince
Bana tanı koyulduğundan beri beni bir arada tutan
Tanrı tarafından terk edilmiş hissedebileceğim bir zamanda
Hatta kendimi delirmiş gibi hissettim.
Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.
sonra dışarı çıktığımda şuramda bir şey hissettim,
Dört duvar arasında oturmaktan usandım.
Sınav ortasında mideniz guruldarsa, bu oldukça utandırıcı bir durum olur.
Leyla kendini tamamen tuzağa düşmüş hissetti.
Billy'nin bana intihar girişimini
Âdeta kemiğime kaynar su zerk ediliyordu.
Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.
O anda, doğru karar gibiydi.
Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,
Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.
Gittim, yaptım ve harbiden acayip bir duygu hissettim.
İkincisi, 'sanki Jason'a yardım edebilirdim gibi' diye düşünüyordum.
İlk defa, her şeyin bitebileceğini hissettim.
hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.
ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.
Himalaya sisindeki bir göçebenin sesini duymuş gibi hissettim.
Ailemdeki herkes içinde, en çok büyükanneme yakın hissettim.
Ciddi korktum, karakol falan karışık işler.
Ayrıca daha iyi olmadan daha kötüye gidebileceğim dönemler oldu.
Videoyu on saniye izleyince kendimi akıl hastanesinden kaçan adamı dinliyormuş gibi hissettim