Translation of "أتيت" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "أتيت" in a sentence and their turkish translations:

أتيت.

Vardım.

- أتيت.
- جئت

Geldim.

أتيت بالسيارة.

Arabayla geldim.

أتيت لإنهاء الشجار،

Bayağı kavga çıkartmak için gelen,

فأنا أتيت من الحي.

Ben mahalleden geliyorum.

متى أتيت إلى اليابان؟

Japonya'ya ne zaman geldin?

لماذا أتيت إلى اليابان؟

- Neden Japonya'ya geldin?
- Niçin Japonya'ya geldin?

لمذا أتيت إلى هنا؟

Neden buraya geldin?

هل تعلم لماذا أتيت؟

Buraya gelme nedenimi biliyor musun?

من أين أتيت بهذه الأطباق؟

Bu tabakları nereden getirdin?

أتيت هنا آملا رؤية توم.

Tom'u görmeyi umarak buraya geldim.

وفي نهاية المطاف أتيت إلى أمريكا.

Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.

- جئت سيراً على الأقدام.
- أتيت سيراً على الأقدام.

Yaya geldim.

عندما بلغت سنة، أتيت من الهند إلي كندا،

7 yaşındayken, Hindistan'dan Kanada'ya

كان كل الموز الذي أتيت به إلي البارحة فاسدًا.

Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.

- هلا أتيت معي إلى المتجر؟
- هلا رافقتني إلى المتجر؟

Mağazaya benimle gelecek misin?

ولذلك ما أتيت هنا لقوله وبالتحديد سافرت إلى هنا لأقول

Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,

- أتيت إلى اليابان السنة الماضية.
- جئت إلى اليابان العام الماضي.

Japonya'ya geçen yıl geldim.

- جئت هنا بالأمس.
- أتيت إلى هنا البارحة.
- كنت هنا البارحة.

Buraya dün geldim.

إن أتيت إلى مدينة ريو، فلا تنسَ أن تتّصل بي كي أكون مرشدك.

Rio'ya gelirsen rehberin olmam için beni aramayı unutma.

لقد أتيت إلى هنا للبحث عن بداية جديدة بين الولايات المتحدة والعالم الإسلامي استنادا إلى المصلحة المشتركة والاحترام المتبادل وهي بداية مبنية على أساس حقيقة أن أمريكا والإسلام لا تعارضان بعضها البعض ولا داعي أبدا للتنافس فيما بينهما بل ولهما قواسم ومبادئ مشتركة يلتقيان عبرها ألا وهي مبادئ العدالة والتقدم والتسامح وكرامة كل إنسان

Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.