Examples of using "الاستمرار" in a sentence and their turkish translations:
Denemeye devam etmeliler.
Ama beslenmeye devam edebilirler.
risk almaya devam etmeleri bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.
Aile yoluna devam edip su bulmalı.
ama göçmenlere insanca davranılmasını istiyorsak
Ama çok uzun sürdüremiyor.
Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.
Bu madeni keşfetmeye devam etmek isterseniz "Yeniden Dene"yi seçin.
Burası oldukça ürkütücü ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.
- Hiçbir bilgisayar yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.