Examples of using "أشعر" in a sentence and their turkish translations:
Yorgun hissediyorum.
Mutlu hissediyorum.
Yorgun hissediyorum.
Üşüyorum.
- İyi hissetmiyorum.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.
- Açım!
- Açım.
- Karnım aç.
Kaşıntı hissediyorum.
Yenilenmiş hissediyorum.
Kaybolmuş hissediyorum.
Acını hissediyorum.
doğru, samimi ve gerçek gelmiyordu.
Ben dedim.
ve ben oldukça üşüyorum.
öfkeli hissetmiyordum.
Sürekli üzerimde bir yorgunluk hissediyorum.
- Sadece merak ediyorum.
- Sadece merak ettim.
- Susamadım.
- Susuz değilim.
- Susadım.
- Ben susadım.
Kanatlarımın uçuşa geçtiğini hissediyorum
Bazen kadın mücadelesine geç katılmış
Beni kapsadığını hissetmedim.
Ama öyle değil.
hayata karşı büyük bir şefkat duyuyorum.
bu yüzden bu konuda aciz hissediyorum.
- Çektiklerinizi anlıyorum.
- Sana acıyorum.
- Ben açım.
- Açım!
- Karnım aç!
- Karnım acıktı!
Ne zaman ayağa kalksam başım dönüyor.
Burada yanan bir ağrım var.
Seni ne zaman görsem, mutlu hissediyorum.
Sıkıldım. Televizyon izleyeceğim
Kendimi biraz hasta hissediyorum.
Çok şişman hissediyorum.
Önemli hissetmek istiyorum.
Çok üzülüyorum, aradan bir süre geçiyor
Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.
Ellerim şimdiden... Buz gibi oldu.
Bugün, oldukça iyi bir durumdayım.
ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.
Güçsüzleştiğimi hissediyorum.
Şimdiden şiştiğini hissedebiliyorum.
Bugün iliklerime kadar soğuğu hissettim.
Artık kendimi burada güvende hissetmiyorum.
Ben son zamanlarda iyi hissetmiyorum.
Bocalıyorum,panikliyorum. Hiçbir şeyim yok.
Niçin bununla ilgili kötü hissetmeliyim?
midemde varmış gibi.
Kendimi iyi hissetmiyorum.
Ciğerlerimde cam kırıkları varmış gibi hissediyorum
Ne hissettiğimi kimse bilemez.
Bugün canım bir şey yemek istemiyor.
aslında bunun biraz duyarsızca olduğunu düşünüyorum.
Yerin dibine geçtim, utancımdan
benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış
yani hani "bayağı" bir terliyorum, yoruluyorum filan o sırada,
Akademide de kendimce bir umut kırıklığına uğruyorum.
Hissettiğim bir şey yapmak için daha güçlü
Buranın ne kadar daha serin olduğu şimdiden hissediliyor.
Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.
sadece iyi hissettiriyordu.
Ben formda hissediyorum.
- Susadım.
- Ben susadım.
daha yalnız hissetmeme yol açtı.
Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.
Ayağımda bir ağrı var.
Neden şu fiili kullanırız, doğru "gelmez"?
Hediye almak istediğim zaman hediye alacağım,
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi ve ben çok üşüyorum.
Evet, suyum bu kadar azalmışken oraya gidecek olmak beni geriyor.
Tunguska'da ne olduğuna dair sizinde düşüncelerinizi merak ediyorum
Ben kırsalda bir hafta geçirdikten sonra tamamen tazelenmiş hissediyorum.
Susuz değilim.
Trafiğe takılınca canım sıkılıyor.
Ben de bu durumla ilgili kendimden çok hoşnut değildim.
Bana büyük bir yapbozun parçasıymışım gibi hissettiriyor.
yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.
Hâlâ enkaza çok yakın olduğumuzu hissetmiyorum.
Yemeklerden sonra midem ağrıyor.
Güneşin altında oturmama rağmen üşüdüm.
denesem de en sonunda yapamadığım şeyler benim için sorun değil
Ama gerçekte, iyi olmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım.
Ama burada, yaşayanların arasında, bir sahtekar gibi hissettim,
Bazı izleyicilerin bunun nasıl yapılabildiği konusunda
Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?
Ben de onun gibi heyecandan her şeyi unutacak seviyede heyecanlanıyorum.
Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.
John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.