Examples of using "الاجتماعي" in a sentence and their turkish translations:
Kanıtım da SGKnın açılımının Sosyal Güvenlik Kurumu olmasıdır
Sosyal plastik artık para ediyor,
Bir de sosyal medya var.
"Cal, sosyal medyayı bırakamam,
Sosyal düzenle alakalı iyi olan şey,
Bir diğeri cinsiyet bakanı
veya sadece sosyal medyayı trolleyen,
Sosyal psikolojinin vakıfsal iç yüzlerinden birisi de
Hala daha sosyal medyada
Çünkü onlar sosyal medya kullanmıyorlar
sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.
ve sosyal sistemlerimizi daha adil şekilde yeniden yapılandırırken
ve çoğunlukla okul sistemimiz sosyal bölünmeyi sürdürüyor,
ve bu gruplarla sosyal etkileşime girmekten kaçınma vardı.
sosyal plastiği doğrudan üretimde kullanıyor.
bilim için henüz yapmaya başladı.
ve büyürken bir apartmandan daha iyi bir eve taşınarak,
Fadıl sosyal medyada olmayı sevdi.
Sami sosyal medyaya düşkündü.
daha az mail gönder, sosyal medyayı kapat
en sık duyduğum üçüncü itiraz.
sosyal çevremizde konuştuğumuz bir şey değildi.
Sosyal medya da büyük rol oynuyor.
Çin, bütün nüfusu kapsayacak, dürüstlük ve doğruluk gibi
daha iyi olacağına gerçekten ikna edebilecek miyim.
olmayı çok isterken, kar amacı gütmediğim
Sosyal hizmetlerde yüksek lisans eğitimi alabildi
Bu durumda sosyal medya neredeyse kamu hizmeti haline geldi.
Diyelim ki sosyal medya kullanmak profesyonel başarımın merkezi değil.
ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.
Bir bilgi, sosyal medyada gözümüzün önüne düştüğünde
Fakat unutmayın sosyal medyada çok kirli bilgiler vardır
yasal evlilik yoluyla kendilerine tanınan haklarının
Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.
Sosyal medyasız hayattan size diğer bildireceğim şey
sosyal çevremde ya da yemek masamızda
modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan
Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir
sosyal medya akımlarına 70 yaşında olmasına rağmen hala ayak uyduruyordu
hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,
Belki de geleceğin sosyal medyası daha iyi olacaktır.