Examples of using "ولكنّ" in a sentence and their turkish translations:
Sosyal düzenle alakalı iyi olan şey,
ancak benim anlatmaya çalıştığım bu değil.
Ama gerçek şu ki, bu garip, yavaş hayat
Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.
Ama umudu iptal etmek, inandığımız her şeye aykırıydı.