Translation of "التواصل" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "التواصل" in a sentence and their turkish translations:

درس التواصل،

Bağ kurma,

واضطرابات في التواصل،

gelişme ve konuşmada gecikme

كلاهما تفاعلي ويعزز التواصل.

Her ikisi de etkileşimli ve birleştirici.

كذلك، هنالك مواقع التواصل الاجتماعي.

Bir de sosyal medya var.

التواصل السري الصامت مع ذاتي.

Kendimle gizli ve sessiz bir yazışma.

في بناء التواصل باستعمال الحوار

diyalog yoluyla bağlantı kurarak -

ميزة أخرى للنمل هي التواصل

karıncaların bir diğer özelliği ise iletişim kurmaları

نحن نرغب بشدة في التواصل بالبشر.

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

"كال، لا أستطيع ترك التواصل الاجتماعي

"Cal, sosyal medyayı bırakamam,

وجدت نفسي أحاول التواصل مع آنا،

Anna'ya ulaşma çabasıyla

أو إما تصفحك لمواقع التواصل الاجتماعي،

veya sadece sosyal medyayı trolleyen,

يقدرون روح التنافس ويحبون التواصل بفعالية.

Rekabeti takdir ederler ve etkili iletişimi severler.

وهو القدرة على التواصل باستعمال الكهرباء.

o da elektriği kullanarak iletişim kurma kabiliyeti.

لا يزال على وسائل التواصل الاجتماعي

Hala daha sosyal medyada

لأنهم لا يستخدمون وسائل التواصل الاجتماعي

Çünkü onlar sosyal medya kullanmıyorlar

شعرت بتحسن مهاراتي في التواصل تدريجيًا.

iletişim becerimin gitgide arttığını hissettim.

التوافق هو العنصر الأساسي في التواصل.

İlgi, iletişimde anahtar bir unsurdur.

هو الشعور بأنني أستطيع التواصل مع الآخرين

diğer insanlarla bağlantı kurabilmem ve belki onları daha az

كان بوسعه التواصل بسهولة مع ربّات المنازل،

Bir ev kadınına, sokaktaki adama, çiftçiye,

فهو أن التواصل لا يعتمد عليّ فقط.

o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

ما قدمه الهاتف الذكي لوسائل التواصل الاجتماعي

bilim için henüz yapmaya başladı.

وعندما بدأت التواصل مع الأطفال بصورة صحيحة،

Çocuklarla doğru dürüst iletişime geçince,

ارسل رسائل إلكترونية أقل، واغلق وسائل التواصل الاجتماعي،

daha az mail gönder, sosyal medyayı kapat

يتمنى الطلاب لو نعرف أنهم يريدون التواصل بعمق.

ne kadar çok ilgi istediklerini bilmemizi istiyorlar.

عندما أقترح على الناس إعتزال وسائل التواصل الاجتماعي،

en sık duyduğum üçüncü itiraz.

تلعب وسائل التواصل الاجتماعي دور رئيس هنا، أيضًا.

Sosyal medya da büyük rol oynuyor.

أنكم أيضاً ستكونون افضل إن إعتزلتم وسائل التواصل الاجتماعي.

daha iyi olacağına gerçekten ikna edebilecek miyim.

إنها مدهشة بالفعل أن هذا كله من أجل التواصل.

o da bütün bu olayın iletişim için ne kadar önemli olduğudur.

أعني أن وسائل التواصل الاجتماعي قد أصبحت تقريبًا كالمرفق العام.

Bu durumda sosyal medya neredeyse kamu hizmeti haline geldi.

ربما استخدام وسائل التواصل الاجتماعي غير مرتبط بصميم نجاحي المهني.

Diyelim ki sosyal medya kullanmak profesyonel başarımın merkezi değil.

وفعلياً، الحياة بعد وسائل التواصل الاجتماعي تكون إيجابية نوعاً ما.

ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.

عندما تكون المعلومات أمام أعيننا مباشرة في وسائل التواصل الاجتماعي،

Bir bilgi, sosyal medyada gözümüzün önüne düştüğünde

إن التواصل مع بعضنا البعض بكل ما نحمله من ضعف،

Birbirimizle savunmasızlıkla iletişim kurmak

لكن تذكر ، هناك معلومات قذرة جدًا على وسائل التواصل الاجتماعي

Fakat unutmayın sosyal medyada çok kirli bilgiler vardır

كان من المستحيل التواصل مع الطاقم أثناء وجودهم خلف القمر.

Mürettebat Ay'ın arkasındayken iletişim kurmak imkansızdı.

في قنوات التواصل الاجتماعي٬ تويتر هو الشيء الوحيد الذي أدعمه

Sosyal medyada bir tek Twitter'ı kullanıyorum.

وأشعر بمزيد من الوحدة وعدم التواصل مع أقراني أكثر من السابق."

ve eskisinden daha fazla yalnız ve akranlarımdan daha uzak olduğumu."

شيء آخر يمكن إقراره في عالم لا يستخدم وسائل التواصل الاجتماعي.

Sosyal medyasız hayattan size diğer bildireceğim şey

قد يكون للشاب مئات الآلاف من الأصدقاء على مواقع التواصل الاجتماعي،

Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir

‫يمكن للأم الحاكمة التواصل مع القطيع‬ ‫في الجهة الأخرى من البلدة.‬

...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.

كان لا يزال يواكب اتجاهات وسائل التواصل الاجتماعي في سن السبعين

sosyal medya akımlarına 70 yaşında olmasına rağmen hala ayak uyduruyordu

قبل أن أبدأ التواصل مع خبيري العدوى والتحدث معهم عن المخاطر

Epidemiyologları arayıp onlarla riskler hakkında konuşmadan önce

هي أنني بالرغم من عدم إمتلاكي أبدًا حساب على وسائل التواصل الاجتماعي،

hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,

ولذلك فإنه يُرجح أن تكون وسائل التواصل الاجتماعي للمستقبل على نحو أفضل.

Belki de geleceğin sosyal medyası daha iyi olacaktır.

لذلك أعتقد أنّ هذا المزيج من القدرة على التواصل، واستخدام لغة بسيطة،

Dolayısıyla, bence iletişim becerileri, sade bir dil,

‫عندما تحظى بذلك التواصل مع حيوان‬ ‫وتعيش تلك التجارب، يكون الأمر مذهلًا تمامًا.‬

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

‫لكن من الصعب البقاء على تواصل‬ ‫في ظل صخب ليالي الأدغال.‬ ‫لم يُكتشف حلها في التواصل إلا مؤخرًا.‬

Fakat yağmur ormanının gece gürültüsünde iletişim kurmak zor. Kolugo'nun buna çözümü daha çok yeni keşfedildi.