Examples of using "أخبر" in a sentence and their turkish translations:
Herkese anlat.
Karına benden bahset.
yahu adet olsun efendime söyleyeyim
O, bir yalan söylemiş gibi görünüyor.
Tom'a söylemeyeceğim.
Kocama söylemek zorundayım.
çıkarcı insanları anlattı yine bu film
Birisine anlatmak zorundaydım.
Tom'a seni tanıdığımı söylemedim.
Tom'a bugün kimle buluştuğunu söyle.
Tom Mary'ye olaydan bahsetti.
Fadıl, Leyla'yı polise sattı.
Santrala adres, adım, her nedense doğum günüm gibi
Oturup kendime şunları söyledim,
İnsanlara onları sevdiğimi yalnızca sözlü olarak dile getirmiyorum,
bu öğretmenler durumu idari amirlerine de söylemiş
Tom Mary'ye ilşkilerinin bittiğini söyledi.
Tom'a bulaşıkları yıkamak zorunda olduğunu söyle.
Jamal'a ne duyduğumu söylemeliyim.
Fadıl ailesine İslam'a geçtiğini söyledi.
Keşke Mary'yi tanıdığımı Tom'a söylemeseydim.
Tom'a hazır olduğunda gidebileceğini söyle.
Lütfen Tom'a olanlar için üzgün olduğumu söyle.
Sami polise bir cinayet işlendiğini söyledi.
Sami polise orada bile olmadığını söyledi.
- Sami, Leyla'nın tam olarak nerede yaşadığını polise anlattı.
- Sami, Leyla'nın yaşadığı yeri tam olarak polise anlattı.
Nereye gideceğimi Tom'a söylemem gerekiyordu.
Doktor, Leyla'ya çocuk sahibi olamayacağını söyledi.
Senden ve Mary'den gerçekten Tom'a bahsetmemi ister misin?
Fadıl her şeyi polise anlattı.
Rapor onaylandığında Davout'a bir mesaj gönderdi: "Mareşal'e kendisinin,
Tom Mary'ye oraya yalnız gitmemesini söyledi.