Translation of "Sol" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Sol" in a sentence and their spanish translations:

Sol elinle yaz.

Escribe con la mano izquierda.

Sol elinizi kaldırın.

Levanta la mano izquierda.

Sol kolum uyuşmuş.

- Se me ha dormido el brazo izquierdo.
- Mi brazo izquierdo está dormido.

Sol gözüm seğiriyor.

El párpado izquierdo me tiembla.

Sol elini kaldır.

Levanta la mano izquierda.

Sağ mı, sol mu?

¿Derecha o izquierda?

O, caddenin sol tarafındadır.

Está en el lado izquierdo de la calle.

Senfoninin anahtarı Sol-minördür.

La sinfonía está en llave de sol menor.

O, sol elini yaktı.

Ella se quemó la mano izquierda.

O sol elini incitti.

Él se lastimó su mano izquierda.

Sol bacağından ameliyat oldu.

A él le operaron la pierna izquierda.

Sol dirseğimdeki eklem acıyor.

Me duele la articulación del hombro izquierdo.

Benim sol ayağım uyuştu.

Se me durmió el pie izquierdo.

O, sol kolunu kırdı.

- Se rompió el brazo izquierdo.
- Él se quebró el brazo izquierdo.
- Él se rompió el brazo izquierdo.

Sol elimle yazmayı denedim.

Intenté escribir con la mano izquierda.

Benim sol topuğum iltihaplıdır.

Mi talón izquierdo está inflamado.

Sol tarafında mağazayı göreceksin.

Verás la tienda a mano izquierda.

Sol taraftaki kapılar açılacak.

Las puertas abrirán del lado izquierdo.

Bilgisayar onun sol tarafındadır.

El ordenador está a su izquierda.

Tom sol kulağından sağırdır.

Tom es sordo de su oído izquierdo.

Sol tarafında postaneyi bulacaksın.

Encontrarás la oficina de correos a tu izquierda.

O dönemde sol kesim küçüktü

Entonces, la izquierda era pequeña

, Ney sol kanadına komuta etti.

Wellington y Blücher , Ney comandó su ala izquierda.

Hastanenin sol tarafında bankayı göreceksin.

Usted verá el banco a la izquierda del hospital.

Düştü ve sol bacağını kırdı.

Ella se cayó y se rompió la pierna izquierda.

Joan kazada sol kolunu kırdı.

Joan rompió su brazo izquierdo en el accidente.

Bir bıçakla sol elini yaraladı.

Se lastimó la mano izquierda con un cuchillo.

O, düştüğünde sol ayağını yaraladı.

Él se lastimó su pie izquierdo al caer.

O, sol eliyle yazı yazar.

- Escribe con la mano izquierda.
- Ella escribe con la mano izquierda.

Ben sol elimle yazmaya çalıştım.

Intenté escribir con la mano izquierda.

O sol bacağından ameliyat oldu.

Él ha sido operado de la pierna izquierda.

Sol kulağımla yine sorun yaşıyorum.

Tengo problemas con mi oído izquierdo otra vez.

Sol bacağına biraz buz koy.

Pon hielo sobre tu pierna izquierda.

Sol ayağım az önce uyuştu.

Se me durmió el pie izquierdo.

Alçımdan dolayı sol elimi kullanamıyorum.

No puedo usar mi mano izquierda por el yeso.

Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.

El ordenador está a la izquierda de ella.

Sol eli ile topu yakaladı.

- Él atrapó la pelota con su mano izquierda.
- Él atrapó la pelota con la izquierda.

Sol omzumda bir dövmem var.

Tengo un tatuaje en mi hombro izquierdo.

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a tıklayın.

Para explorar el oasis, presionen "Izquierda".

sol alt tarafımızda ise Afrika levhası

en la parte inferior izquierda está el signo africano

Top ona kafasının sol tarafından çarptı.

La pelota le pegó en el lado izquierdo de la cabeza.

Adam sol kolunun kullanımını yeniden kazandı.

El hombre volvía a poder usar el brazo izquierdo.

Japonya'da yolun sol tarafında araba süreriz.

- En Japón conducimos por el lado izquierdo de la carretera.
- En Japón conducimos por el lado izquierdo de la calle.

Sol elinle yazmanı sana kim söyledi?

- ¿Quién te dijo que escribieras con la mano izquierda?
- ¿Quién te dijo que escribieras con la zurda?

Tom sol elinde bir şey taşıyor.

Tom tiene algo en la mano izquierda.

Sol akorunun neyi temsil ettiğini düşünün;

Si estas pensando en lo que representa sol, este representa algun tipo

Tom sol gözüyle bir şey göremiyor.

Tom no puede ver nada con el ojo izquierdo.

Joan bu kazada sol elini kırdı.

Joan se rompió la mano izquierda en el accidente.

Tom'un sol kolunda bir döğmesi var.

Tom tiene un tatuaje en el brazo izquierdo.

Benim sol elimde biraz uyuşma var.

Tengo algo dormida la mano izquierda.

Tom arabasının anahtarını sol eline aldı.

- Tom cogió las llaves de su coche con la mano izquierda.
- Tom tenía la llave de su auto en su mano izquierda.

Sol ayağımda sadece dört parmağım var.

Sólo tengo cuatro dedos en mi pie izquierdo.

O, sol elindeki iki parmağını kaybetti.

Perdió dos dedos de la mano izquierda.

sol kancam için bir kayış sistemi tasarladım.

diseñé un sistema de desplazamiento enganchado al garfio izquierdo

O, sol eli ile kapı kolunu çevirdi.

Él giró el pomo de la puerta con su mano izquierda.

Mesela Do [gamı] İspanyolca, Sol ise Portekizce.

Como por ejemplo Do es español y Sol es portugués

Sol diz üzerinde küçük bir alçı gördü.

Él vio una tirita en la rodilla izquierda de ella.

Ya da "Oğlumun harika bir sol ayağı var.

O mi hijo es un gran goleador zurdo.

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Para explorar el oasis, presionen "Izquierda" y, luego, el botón "OK".

Helikopterle uçup halatla inmek için "Sol"a tıklayın.

Para ir en helicóptero y hacer rapel, "Izquierda".

Benim sağ elim Uygur ve sol elim Han'dır.

Mi mano derecha es uigur y mi mano izquierda es han.

Tam okulun önünde caddenin sol tarafında park ettim.

Estacioné en el lado izquierdo de la calle justo en frente de la escuela.

Jim henüz yolun sol tarafında sürmeye alışkın değil.

Jim todavía no está acostumbrado a conducir por la izquierda.

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Para usar la cuerda, presionen "Izquierda" y luego el botón "OK".

Halatla karşıya geçmek istiyorsanız,"Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Para usar la cuerda, presionen "Izquierda" y luego el botón "OK".

Kayalıklara tırmanmak istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Si quieren escalar el acantilado, presionen "Izquierda" y, luego, "OK".

Memlük sol kanadını sürme teşebbüsü gecikmişti ve kendi pozisyonu

Cuando su intento de sobrepasar a los mamluk se estancó, se expusó su propia posición después

Adam: Do majör anahtarında örneğin, Sol akoru Do'ya çözümleniyor.

Adam: En el caso de la escala de Do mayor, tenemos el acorde de Sol resolviendo en un Do

Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.

Un accidente automovilístico le privó del uso de su mano izquierda.

Tom sol eliyle yemek yer ama sağ eliyle yazar.

Tom come con la mano izquierda, pero escribe con la derecha.

Bir helikopterle uçup halatla aşağı inmek için "Sol"a basın.

Para ir en helicóptero y hacer rapel, toquen "Izquierda".

Statik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sol"a ve "Tamam"a basın.

Para supervivencia estática, presionen "Izquierda" y, luego, el botón "OK".

Sonraki savaşta, Lannes Beşinci Kolordusu, Bagration'ın saldırılarına karşı sol kanadı tuttu…

En la batalla que siguió, el Quinto Cuerpo de Lannes mantuvo el flanco izquierdo contra los ataques de Bagration ...

Sol kanatta Mareşal Macdonald liderliğinde Onuncu Kolordu, büyük Prusya birliği ile…

En el flanco izquierdo, el Mariscal Macdonald lideraba el 10° Cuerpo, con un gran contingente prusiano;

Mary, Tom'un sağ yanağına tokat attıktan sonra, sol ayağının üstünde tepindi.

Después de darle una cachetada en la mejilla derecha de Tom, Mary le pisó el pie izquierdo.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Para usar la cuerda, hagan clic en "Izquierda". Para bajar a rapel, hagan clic en "Derecha".

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a dokunun. Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a dokunun.

Para explorar el oasis, toquen "Izquierda". Para explorar la mina, toquen "Derecha".

Do, Re, Mi, Fa, Sol. Değil mi? 1, 2, 3, 4, 5.

Vas Do, Re, Mi, Fa, Sol - ¿Correcto? 1,2,3,4,5

Ve eğer bir boa yılanı ile yüzleşmek daha iyi diyorsanız "Sol"a tıklayın.

Y si crees que mejor enfrento a la boa constrictor, elige "Izquierda".

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Para usar la cuerda, toquen "Izquierda". Para bajar a rapel, toquen "Derecha".

Suchet Tümen Genel Müdürlüğü'ne terfi etti ve 1800'de İtalya Ordusu'nun sol kanadının

Suchet fue ascendido a General de División y en 1800 se le dio el mando del ala izquierda

Benim dilimde nota dizilimi do, re, mi, fa, sol, la, si, do şeklindedir.

En mi lengua las notas musicales son do, re, mi, fa, sol, la y si.

En çok duyulan üçüncü ton, [ikinci] Do'dan bir beşli yukarıda olan Sol olacak.

El tercer mas fuerte es un Sol, el cual resulta ser la quinta de Do.

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.

Tom se hizo daño en la rodilla izquierda entrenando, así que John tuvo que jugar en su lugar.

Örneğin Do majör ve Sol majör gamları. Tek bir nota farkları var: Fa diyez.

Como la de Do mayor y Sol Mayor, solo se diferencian por una nota, Un Fa#

Başlattı , yavaş yavaş düşmanın sol kanadını sürerek… Avusturya'nın geri çekilmesini kaçınılmaz hale getirmeye yardımcı oldu.

ataque, avanzando gradualmente hacia el flanco izquierdo enemigo ... ayudando a que la retirada austriaca fuera inevitable.

- Jim yolu geçmeden önce sola ve sağa baktı.
- Jim caddeyi geçmeden önce sağ ve sol taraflara baktı.

Jim miró a la izquierda y a la derecha antes de cruzar la calle.