Translation of "Planlıyorum" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Planlıyorum" in a sentence and their spanish translations:

Otelde kalmayı planlıyorum.

Estoy planeando quedarme en el hotel.

Şehirde kalmayı planlıyorum.

Planeo quedarme en la ciudad.

Fransızca okumayı planlıyorum.

- Estoy planeando estudiar francés.
- Yo estoy planeando estudiar francés.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

Planeo ir allá.

Hillside Hotel'da kalmayı planlıyorum.

Pretendo quedarme en el hotel Hillside.

Bu kentte yaşamayı planlıyorum.

Planeo vivir en la ciudad.

Bir genelevde çalışmayı planlıyorum.

Planeo trabajar en un burdel.

Bu akşam çalışmayı planlıyorum.

Esta noche planeo estudiar.

Günlerdir bu partiyi planlıyorum.

He planeado esta fiesta por días.

Şahsen orada olmayı planlıyorum.

Planeo estar ahí en persona.

Avustralya'ya göç etmeyi planlıyorum.

Planeo emigrar a Australia.

Yazın Avrupa'ya gitmeyi planlıyorum.

Planeo ir a Europa en verano.

Ben şehirde yaşamayı planlıyorum.

Planeo vivir en la ciudad.

Ben sinemaya gitmeyi planlıyorum.

Voy a ir al cine.

Doktor olarak kılık değiştirmeyi planlıyorum.

Estoy planeando disfrazarme de doctor.

Onunla öğle yemeği yemeği planlıyorum.

Planeo almorzar con él.

Gelecek yıl Fransa'ya gitmeyi planlıyorum.

Mi plan es ir a Francia el próximo año.

Üç gün burada kalmayı planlıyorum.

Planeo quedarme aquí tres días.

Gitmek istemediğimi Tom'a söylemeyi planlıyorum.

Pretendo decirle a Tom que no quiero ir.

Orada bir hafta kalmayı planlıyorum.

Planeo quedarme allí una semana.

Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.

Planeo escribirle una carta a Judy.

Onu pazartesi günü görmeyi planlıyorum.

Tengo previsto verlo el lunes.

Bütün günü Tom'la geçirmeyi planlıyorum.

Planeo pasar todo el día con Tom.

Yüz yaşına kadar yaşamayı planlıyorum.

- Planeo vivir cien años.
- Planeo llegar hasta los cien años.

Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.

Tengo planeado esquiar con mi novia.

Onunla birlikte öğle yemeği yemeği planlıyorum.

Tengo planes de almorzar con él.

Gelecek hafta Avrupa'ya hareket etmeyi planlıyorum.

- Planeo ir a Europa la semana que viene.
- Tengo idea de viajar a Europa la semana que viene.

Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

Estoy pensando en ir al extranjero el próximo año.

Yarın bütün gün evde kalmayı planlıyorum.

Mañana pretendo quedarme todo el día en casa.

Saat sekizde odamda kahvaltı yapmayı planlıyorum.

Me gustaría desayunar en mi habitación a las ocho en punto.

Bir daha asla içki içmemeyi planlıyorum.

Yo planeo no beber nunca más.

Gitmeyi planlıyorum. Yapıp yapmaman umurumda değil.

Yo tengo pensado ir. No me importa si tú lo haces o no.

- Tekrar telefon çaldığında, onu görmezden gelmeyi planlıyorum.
- Telefon tekrar çalarsa, onu duymazdan gelmeyi planlıyorum.

Voy a ignorar el teléfono si suena de nuevo.

Telefon tekrar çalarsa, onu duymazdan gelmeyi planlıyorum.

Voy a ignorar el teléfono si suena de nuevo.

Gelecek yıl Shikoku çevresinde bisiklet sürmeyi planlıyorum.

Planeo ir en bibicleta por Shikoku el año que viene.

Yarın bir cep telefonu satın almayı planlıyorum.

Mañana me voy a comprar un celular.

Bu yaz Boston'da amcamı ziyaret etmeyi planlıyorum.

Pienso visitar a mi tío en Boston este verano.

Bugün, modern toplumda sporun öneminden bahsetmeyi planlıyorum.

Hoy planeo hablar sobre la importancia de los deportes en la sociedad moderna.

Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.

Yo planeo viajar alrededor del mundo tan pronto como pueda costearlo.

Bu yıl okuyabildiğim kadar çok kitap okumayı planlıyorum.

Este año pienso leer todos los libros que pueda.

Ay sonunda oğluma bir bilgisayar hediye etmeyi planlıyorum.

Tengo intención de darle un ordenador a mi hijo a final de mes.

Gelecek pazartesi Tom'u görmek için Boston'a gitmeyi planlıyorum.

Iré el lunes que viene a Boston para visitar a Tom.

Yarın Tom'la telefonda konuşmayı ve ondan yardım istemeyi planlıyorum.

Mañana planeo llamar a Tom y pedirle que ayude.

Yarın Tom'a telefon etmeyi ve ondan yardım istemeyi planlıyorum.

Mañana planeo llamar a Tom y pedirle que ayude.

İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.

- Planeo terminar eso en dos o tres minutos.
- Planeo terminarlo en dos o tres minutos.

Ben üniversiteye gitmeden önce bir yıl ara vermeyi planlıyorum.

Planeo hacer un año sabático antes de ir a la universidad.

Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.

Planeo comprar un auto nuevo tan pronto pueda costearme uno.

İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.

Quiero coger un buen sitio, así que planeo llegar pronto.

- Gelecek yıl yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
- Önümüzdeki sene yurt dışına çıkmayı planlıyorum.

Estoy pensando en ir al extranjero el próximo año.